| Bir anlık sakinlik ve sonra bütün vücut dili değişiyor. | Open Subtitles | هناك لحظة من الهدوء ومن ثم تتغير لغة جسده بالكامل |
| O vücut dili çok şey gördüğü izlenimi veriyor. | Open Subtitles | لغة جسده تعطي انطباعا انه كان يعمل هنا لوقت طويل |
| - vücut dili rahatsız olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لغة جسده أظهرت أنه لم يكن مرتاحا على الإطلاق |
| Ama vücut dili baskın değil uysaldı. | Open Subtitles | ولكن لغة جسده تقول تقوال انه يفض جنساً آخراً |
| O'Riley'nin dediğine göre, adamın vücut dili suçlu olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | وفقاً ل(أورايلي) هذا الشخص مذنب حسب ما تشير لغة جسده |
| Vücut dili: Kendine güvenen, biraz ukala. | Open Subtitles | لغة جسده تبين أنه واثق وحتى إنه مغرور |
| Evet. vücut dili tamamen rahat. | Open Subtitles | -أجل ، لغة جسده تدل على الأسترخاء التّام. |
| vücut dili, hiçbir bilinçaltı saldırganlık belirtisi göstermiyor. | Open Subtitles | لغة جسده لا تُظهر أيّ بوادر عدوانيّة. |
| Endişeli ya da asosyal vücut dili olanlara bak. | Open Subtitles | شخص معادي و غير ودي من لغة جسده. |
| Ve bütün bu süreç zarfında Virginia'daki bu küçük üretici firmayı bulduk, vücut dili bir göstergedir, eğer üretim yerinin sahibiyse bunu onun hareketlerinden anlarsın- (Kahkahalar) Orada ne olup bittiğini görmen gerekir. (Kahkahalar) Ama G.S Endüstrileri harikaydı. | TED | فوجدنا من خلال هذه العملية ، وجدنا هذا المصنع الصغير الرائع في ولاية فيرجينيا، وإذا كانت لغة جسده تعطي أية إشارة، هذا هو مالك المصنع --( ضحك)-- عن كيفية العمل المباشر بين المصنِع و المصمم، عليكم أن تروا ما يحصل هنا. ( ضحك) لكن بي جي للصناعات رائعة جدا. |