| Trump'ın gündemi sınırları kapatmak ve ticareti kapatmakla ilgili. | TED | لديه أجندة لغلق الحدود وإلغاء اتفاقية التجارة. |
| Planımız kaçış yolları üzerindeki, tüm köprü ve demiryollarını giriş-çıkışa kapatmak. | Open Subtitles | خطتنا الحالية هي ماء الخنادق بالماء وإغلاق جميع الجسور وأنابيب النفط والسكك الحديدية لغلق مداخل المدينة ومخارجها |
| Dosyayı kapatmak için bir itiraf peşindesin ama bunu unut. | Open Subtitles | إن كنت ترغب بإعتراف لغلق القضية فإنسى ذلك. |
| Dükkanı kapatıp, Arjantin'e dönmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إضطررت لغلق المطعم والانتقال إلى الأرجنتين. |
| Bu bağımsız bir kuruldur. Soruşturmayı kapatmaya yetkiniz yok. | Open Subtitles | هذه لجنة مستقلة و ليس لديك السطلة لغلق التحقيق |
| Tamam, asansörleri ve telefon sistemini kapatmalıyız. | Open Subtitles | حسناً, نحتاج لغلق المصاعد ونظام الهواتف |
| Yırtığı kapatmanın bildiğim tek yolu Yeraltı Dünyası'nı zamanın başlangıcında mühürleyen şey. | Open Subtitles | ...الطريق الوحيد لرأب الصدع هي طريقة الخالق لغلق العالم السفلي في بداية الزمان |
| Sıhhiyeciler alanda dikiş atmaya vakit yoksa yaraları kapatmak için kullanır. | Open Subtitles | المسعفون يستخدموه لغلق الجرح عندما لايوجد هنالك وقت لتخييطه |
| Bandı duvardaki deliği kapatmak için kullandım. | Open Subtitles | لقد أستخدمتُ الشريط لغلق الفتحة في الجدار. |
| Suç mahallini kapatmak gibi bir yetkin yok. | Open Subtitles | و بعد ذلك ليس لديك أي سلطة لغلق مسرح الجريمة |
| Bu da kaynağı kapatmak için daha çok sebep demek. | Open Subtitles | وهذا سبب إضافي لغلق الشق في أقرب وقت ممكن |
| "Otoriteler, sızıntıyı onaylamazken siteleri kapatmak için uğraşıyorlar. | Open Subtitles | السلطات لن تؤكد تسرب المعلومات... لكن هناك جهود لغلق المواقع... |
| - Dediğim gibi, formalite icabı. Buraya, burayı kapatmak için geldiniz, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ هنا لغلق هذا المكان، أليس كذلك؟ |
| Buraya, burayı kapatmak için geldiniz, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ هنا لغلق هذا المكان، أليس كذلك؟ |
| Tüm sistemi kapatıp tekrar açmalıyız. | Open Subtitles | سوف نضطر لغلق النظام كاملا ثم نعيد تشغيله |
| Davaları kapatıp kapatmamak değildi olay değil mi? | Open Subtitles | لم تكُن لغلق القضايا أو عدم غلقها، أليس كذلك؟ |
| Lukas Neiman müthiş bir akrobat olabilir, ama ne kadar esnek olsa da kutuyu kapatıp, ...bağlayıp, Coney Adasına götürüp, kendini okyanusa atacak yetenekte değildi. | Open Subtitles | لوكاس " ربما كان بهلواني عظيم " لكن ليس بتدريب كافي لغلق الصندوق وتقييده ورفعه إلى " كوني آيلاند " وإلقاؤ نفسه في المحيط مهما يكون مرناً |
| - Lütfen gidin. - Connor, kapıyı kapatmaya hazırlan. | Open Subtitles | من فضلك ارحل كونر كن مستعد لغلق الباب |
| Tabii bir yandan da İçişleri örtbas ettiğini söylediğin davayı nasıl kapatmaya yardım ettiğimi sorgulayacak... | Open Subtitles | وبالتأكيد الشؤون الداخليه ستبدأ بالسؤال بماهي المساعده الأخرى التي قدمتها لكِ لغلق القضيه ... إلى جانب إعترافكِ بالتستر |
| FBI'dan olmayanlara asansörü kapatmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة لغلق المصعد لهذا المكتب |
| Ayrıca, yangın alarmını da kapatmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج أيضاً لغلق إنذار الحريق |
| Yarığı kapatmanın tek yolu Yeraltı Dünyası'nı mühürleyen şey. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لغلق الصدع هي الطريقة التى أغلقه بها الخالق ببداية الخليقة. -أحجار الصدع" ". |