| 2016'nın ilkbaharında, Apple ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) arasındaki yasal bir savaş, tüm dünyanın dikkatini çekti. | TED | في ربيع سنة 2016، معركة قانونية بين شركة أبل ومكتب التحقيقات الفيدرالي لفتت انتباه العالم. |
| Bunlar, genç bir üniversite öğrencisinin dikkatini çekti. | Open Subtitles | هذه لفتت إنتباه خرِِيٍِِِِِِِِِِجة جامعية شاّبة |
| Sonunda, bir barmenin arkasında bir ceset bıraktığı konusundaki söylentiler dikkatimi çekti. | Open Subtitles | أخيرا سمعت إشاعة عن نادلة تركت جثة وراءها بطريقة لفتت إنتباهي |
| İlginizi çekti mi peki? | Open Subtitles | وهل لفتت إنتباهك؟ هل إصطحبتها إلى الخارج؟ |
| Jamal, sınav sonuçların, ılımlı bir şekilde söyleyeyim... dikkatimizi çekti. | Open Subtitles | جمال علامتك في الاختبار لفتت انتباهـنا |
| "Bir bulut dikkatimi çekti." | Open Subtitles | سحابة لفتت نظري |
| Hemen dikkatimizi çekti. | Open Subtitles | لقد لفتت إنتباهنا. |
| Charlie'nin çocukları için verilecek büyük ödül polisin,özel dedektiflerin ve Kızılhaç örgütü gönüllülerinin dikkatini çekti. | Open Subtitles | تم عرض مكفأة كبيرة من أجل إنقاذ أطفال (تشارلي) لفتت انتباه الشرطة، والمحققون، ومتطوعوا الصليب الأحمر |
| Bu benim dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد لفتت انتباهي. |
| Evet, benim dikkatimi de çekti. | Open Subtitles | أجل، لقد لفتت إنتباهي أيضا |
| Yayınladığım bir makale Max Ellswood'un ilgisini çekti. | Open Subtitles | المقالة التي نشرتها... لفتت أنتباه (ماكس ألسوود). |