| Babamı araştırıyor olman dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لفت إنتباهي ذلك بأنك تقومين بالبحث في حياة أبي |
| dikkatimi çekti de takvim protokolüne tam olarak uyulmuyor. | Open Subtitles | لقد لفت إنتباهي أن برتوكول التقويم لا يتبع دائماً |
| Bay Bronson, ilgili bir vatandaş olarak aceleci kararlar vermeden önce arazi ile ilgili bir kaç hususa dikkatimi çekti, ve bu hususları incelemem de yıllar alacak. | Open Subtitles | السيد برونسون كمواطن مهتم أراد لفت إنتباهي لبعض النقاط , قبل أن أصدر قراراً متهوراً بشأن الملكيّة المنشودة وهذه النقاط ستستغرق أعواماً مني كي أحللها |
| Kesinlikle dikkatimi çektin. Çünkü devam edeceğim. | Open Subtitles | ـ إنّك لفت إنتباهي بالتأكيد ـ لأن يُمكنني المواصلة |
| Hep dikkatimi çektin zaten. | Open Subtitles | لطالما لفت إنتباهي |
| Gerçekten dikkatimi çekmeyi başardın. | Open Subtitles | ـ إنّك لفت إنتباهي بالتأكيد ـ لأن يُمكنني المواصلة |
| Şimdi dikkatimi çekmeyi başardın. | Open Subtitles | لقد لفت إنتباهي. |
| - Yolunda gitmeyen bir şey dikkatimi çekti. - Peki neymiş o yolunda gitmeyen? | Open Subtitles | لقد لفت إنتباهي لشئ لا يبدو جيداً |
| - Yolunda gitmeyen bir şey dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد لفت إنتباهي لشئ لا يبدو جيداً |
| Kız arkadaşını ilgilendiren bir mesele dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لفت إنتباهي شيء يتعلق بخليلتكِ |
| K33, dikkatimi çekti. | Open Subtitles | المستنسخ " كي 33 " لفت إنتباهي |
| dikkatimi çekti benim | Open Subtitles | ذلك ما لفت إنتباهي |
| Ama bu dikkatimi çekti. | Open Subtitles | ولكن هذا لفت إنتباهي. |
| - Kesinlikle benim dikkatimi çekti. | Open Subtitles | إنه من المؤكد لفت إنتباهي |
| - Benim dikkatimi çekti. | Open Subtitles | -لقد لفت إنتباهي . |