| Birisi senin veritabanını kullanarak, kişisel hedef listesi hazırladığından beri. | Open Subtitles | منذ أخذ أحدهم قاعدة بياناتك وحولها لقائمة أهداف للقتل الشخصي |
| Bu resepsiyonun misafir listesi için yaptığınız her şeye çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلا لكِ على كلّ شيء فعلته لقائمة الضيوف لحفل الإستقبال هذا. |
| Orada uzanıp otobüs beklerken insanların nasıl kaybolacağının bir listesini çıkardım. | Open Subtitles | عندما كنتُ مستلقي هناك أنتظر الحافلة كان لدي الوقت وذهبت لقائمة |
| Yani eğer konsey üyelerini katledeceksen listeye göre gidersin değil mi? | Open Subtitles | أقصد إذا لدينا قاتلٌ يستهدف أعضاء المجلس فإنّه يعمل وفقاً لقائمة. |
| Lisa, Noel kartı listemize bir isim daha ekle. | Open Subtitles | ليزا اضيفي اسماً جديداً لقائمة هدايا عيد الميلاد |
| 23 ve 24 oldu. Yeni bir liste yapmam gerek. | Open Subtitles | هذا هو 23 و 24 ,أعتقد أنني بحاجة لقائمة جديدة. |
| Bu akşamın menüsüne kaçak mallarla katıda bulunun mu? | Open Subtitles | أتساهم بأي سلع مهربة لقائمة هذهِ الليلة؟ |
| Bizim cinayet listesi fotoğrafımızın temiz bir kopyasını buldum. | Open Subtitles | أيها السادة .. كبرت نسخةً واضحة لقائمة الإستهداف |
| Okçuluk takımındaki öğrencilerin listesi de gerekecek. | Open Subtitles | وأنا بحاجة لقائمة كاملة لاسم اء طلاب فريق الرماية |
| Makineye erişim izni bulunan kişilerin bir listesi gerek. | Open Subtitles | سنحتاج لقائمة بكل الأشخاص الذين يستطيعون الوصول لنلك الآلة |
| Makineye erişim izni bulunan kişilerin bir listesi gerek. | Open Subtitles | سنحتاج لقائمة بكل الأشخاص الذين يستطيعون الوصول لنلك الآلة |
| Yemeklerimin listesini yapacağım. | Open Subtitles | هل أحتاج لقائمة بها أنواع الأغذية التي لابد أن أحافظ عليها |
| Gittiğimiz yerleri hatırlıyor gitmek istediğimiz yerlerin listesini çıkarıyoruz. | Open Subtitles | متذكرين كل الأماكن التى زرناها و نخطط لقائمة بكل الأماكن التى سنزورها |
| Kamera görüntülerinin yanında galaya katılan herkesin listesini istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، سوف نحتاج لقائمة بجميع الأشخاص الذين حضروا الحفل، بالإضافة إلى الفيديو من الكاميرات. |
| - Doku ölür, hasta tekrar listeye alınır. | Open Subtitles | وماذا الزراعة لقائمة إعادتها وستتم الكبد, ستموت |
| Evet, bu adamla uyuşmayan şeylerin olduğu listeye bunu da ekle. | Open Subtitles | أجل، أضف ذلك لقائمة الأمور عن هذا الرجل التي لا تتوافق مع بعض. |
| Biraz daha edepsizleştirirsek şarkı listemize ekleyebiliriz. | Open Subtitles | واعتقدت أنه لو استطعنا تخشينها قليلاً فسيمكننا اضافتها لقائمة الأغاني |
| - Kimlerle çalıştığınıza ve ne hizmetler verdiğinize dair bir liste istiyorum. | Open Subtitles | سأحتاج لقائمة من تتعاملون معهم وماذا تكون تلك الخدمات. |
| Sağ üst köşedeki Ağ Bağlantıları menüsüne girmeni ve bu IP adresini yazmanı istiyorum: | Open Subtitles | لقائمة اتصالات الشبكة في أعلي الزاوية اليمني وتكتبي هذا العنوان : |
| Acil durum çağrı listene göre hala hayatında yerim varmış. | Open Subtitles | نظراً لقائمة إتصالاتك الطارئة لانزال صديقتين حميمتين. |
| Bu kelimeleri listeme ekleyeceğim. Bakalım anlayabilecek miyim.. | Open Subtitles | حسناً، سأضيف هذا لقائمة المُفردات التي تبحثين عنها |
| Günün menüsünü duydunuz! | Open Subtitles | هيا فليتحرك الجميع واستمعوا لقائمة طعام اليوم |
| Bu balıkların iki ay önce nesli tükenen canlılar listesinde yer alması teklif edildi. | TED | لقد تم ترشيح هذه الأسماك لقائمة الفصائل المعرضة للانقراض للشهرين الأخيرين |
| Mary'nin oda arkadaşı bize müşteri listesinin bir kopyasını verdi. | Open Subtitles | إذاً, شريكة سكن ماري قدمن لنا نسخة لقائمة عملائها |