| tanıştığımız günden beri gece gündüz birlikteyiz. | Open Subtitles | نحن كنّا معـاً يومياً منذ بدايـة لقائنا هل ذلك سيئ؟ |
| Daha ilk tanıştığımız anda tuhaf bir biçimde size vuruldum. | Open Subtitles | منذ لحظة لقائنا وقد انجذبت إليك على نحو غريب. |
| tanıştığımızda doğru bir zaman değildi, Çıkmaya başladığımızda doğru zaman değildi, | Open Subtitles | حسنا, لم يكن مناسبا عند لقائنا لم يكن مناسبا ونحن نبدأ المواعدة, |
| İşten bahsetmek kafama ağrılar sokuyor. Daha ilk buluşmamız, içip eğlenelim hadi. | Open Subtitles | الحديث عن العمل يثير صداعي بما أنه لقائنا الاول فقط لنشرب ونستمتع |
| O şeylerle en son karşılaşmamızdan zor kurtulduk. | Open Subtitles | لقد نجونا بأعجوبة من لقائنا الأول مع تلك الأشياء ذاك فقط لأننا |
| Zaten kararınızı vermişsiniz. Mahkemede görüşürüz. | Open Subtitles | لقد أتخذتم القرار لقائنا في المحكمة إذاً |
| Kitabı, biz tanışmadan birkaç gün önce bitirmiş. | Open Subtitles | وقد أنهى الكتاب تقريباً، قبل أيام من لقائنا. |
| Ofisteki ilk görüşmemizden sonra değerlendirmemi Komutan Block'a ilettim. | Open Subtitles | بعد لقائنا الأول في مكتبي بعثت بتقديري لك الى القائد بلوك |
| Hatırladığım kadarıyla son karşılaşmamızda kafana oldukça sert vurmuştum. | Open Subtitles | تلقيتَ ضربة قويّة مني على رأسك في لقائنا الأخير |
| İlk tanıştığımız gün, sokakta çıplak koşmayı tercih ederim dediğimde, yanlış okulu seçtiğini söylemiştin. | Open Subtitles | يوم لقائنا الأوّل، قلت أنني أفضّل الرّكض عارية، وقلت أنك التحقت بالمدرسة الخاطئة |
| tanıştığımız andan beri yalandan başka bir şey söylemedin. | Open Subtitles | لم تفعلي شيئاً سوى الكذبَ منذ لحظةِ لقائنا |
| Bu şekilde tanıştığımız için üzgünüm ama bazı şeyler eğlenceliydi. | Open Subtitles | نعجتان فى رقعة الفلفل ريجينالد هيستر جونيور، أعتذر عن لقائنا بهذه الطريقة، لكن بعض الأشياء كانت مرحة |
| Sen de aynı tanıştığımız günkü gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | وانظر إلى نفسك تبدو تماما كما في يوم لقائنا. |
| İlk tanıştığımızda yaptığım onca yemeği hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | أنسيتِ أني قمتُ بالكثير من الطهي في لقائنا الأول؟ |
| buluşmamız iyi başlamadı. | Open Subtitles | لقائنا الأول ليس من إلى البداية العظيمة. |
| Bir önceki karşılaşmamızdan bir şeyler öğrenen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الشخص الوحيد سيتعلم من لقائنا السابق ؟ |
| O zaman bu gece görüşürüz... | Open Subtitles | إذاً لقائنا الليلة |
| Hayır, hayır. Diğerini diyorum, biz tanışmadan önce yazdığın makale. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا، الآخر، منذ سنوات قبل لقائنا |
| Son görüşmemizden bu kadar kısa süre sonra görüşeceğimizi kim tahmin ederdi? | Open Subtitles | من كان يخمَن أننا سنرى بعضنا الآخر قريباً جداً هكذا بعد لقائنا الأخير؟ |
| Bu raunt'u kazandınız fakat bir daha ki karşılaşmamızda Arı bakıcısı, arı bakı olacak! | Open Subtitles | لقد ربحتِ هذه الجولة ولكن في لقائنا التالي النحّالون سيكون منحولون |
| Yarın kahve içmek için buluşma isteğimizi kabul etti. | Open Subtitles | وافق على لقائنا غدا صباحا لتناول القهوة |
| Başkan Garcetti buluşmayı gözlemlemesi için kendi özel delegesini gönderdi. | Open Subtitles | " الرئيس " جارسيتي أرسل مبعوثه الخاص لمتابعة لقائنا |
| Yaptığın görüşme resmi değildi. Bazı notlar aldım ama... | Open Subtitles | لقائنا السابق لم يكن رسمي ..لقد أخذت بعض الملاحظات لكن |
| 50 dolarına iddiaya girerim bugün bizle bu yüzden buluşmak istedi. | Open Subtitles | أراهنك بـ50 دولار أنّ هذا هو سبب رغبته في لقائنا اليوم |
| Patronuna söyle, bir daha vaktimi böyle harcarsa bir sonraki görüşmemiz böyle olmaz. | Open Subtitles | أخبر رب عملك اذا أهدر وقتى هكذا ثانية, لقائنا القادم لن يكون ودياً. |
| 2007'de tanıştıktan 6 yıl sonra partnerim ve ben evlenmeye karar verdik. | TED | في عام 2007 و بعد 6 سنين من لقائنا قررنا أنا و شريكي أن نرتبط. |
| Bir ya da iki kelime etsem ve gece gündüz bir sonraki buluşmamızı düşünsem bana yeterdi. | Open Subtitles | نتبادل كلمة واحدة أو اثنتين ، وبعد ذلك نفكر ليلا ونهارا في شيء واحد فقط حتى لقائنا المقبل. |