| Ruh, bana mutluluk ve üzüntünün birlikte yaşandığı bir Noel gösterdin. | Open Subtitles | أيّتها الروح، لقد أريتني ميلاداً تمتزج فيه السعادة القصوى بالحزن العميق |
| Morgta bir masanın üzerindeki müfettişin cesedini sen gösterdin bana. | Open Subtitles | لم تصتدم بالشجرة أثناء القيادة بسبب حادثة لقد أريتني جثة المحقق بالمشرحة |
| Bana kainatın tüm mucizelerini gösterdin ve bütün bu olasılıklarını. | Open Subtitles | ... لقد أريتني كل عجائب الكون و كل هذه الاحتمالات |
| Sen bana birçok çizimini gösterdin ve ben anlayışla karşılayıp sustum. | Open Subtitles | لقد أريتني رسومك الكثيرة جدّاً وكنتُ معقود اللسان بشكل متفهّم |
| Gözlerimi evimin ötesindeki dünyaya açan birçok harika şey gösterdin bana. | Open Subtitles | لقد أريتني أشياء رائعة فتحت عيني للعالم الذي وراء منزلي |
| Fotoğraflarının olduğu bir pano gösterdin bana dün gece. | Open Subtitles | لقد أريتني لوحت الاعلانات التي صنعتها الليلة الماضية |
| Eğer bu kadar korkmayı bırakırsak, dünyayı değiştirebileceğimizi gösterdin bana. | Open Subtitles | لقد أريتني انه بإمكاننا أن نغير العالم ان توقفنا عن الخوف |
| Bana birkaç Vizigot kabilesini yenebileceğini gösterdin. | Open Subtitles | لقد أريتني قدرتك على التغلب على مجموعة من القوطيين |
| Bana birkaç Vizigot kabilesini yenebileceğini gösterdin. | Open Subtitles | لقد أريتني قدرتك على التغلب على مجموعة من القوطيين |
| Düştüğümüzde başka şansımız olmadığını düşünüyordum ama dün bana başka bir seçenek olduğunu gösterdin. | Open Subtitles | عندما سقطت ظننت أنه لم يكن أمامي أي خيار، لكن بالأمس لقد أريتني أن هناك خيار، |
| Bana muhteşem ve inanılmaz bir yer gösterdin ama tamamen yalandı. | Open Subtitles | لقد أريتني مكانا، لقد كان مدهشا ورائعا، وكان مجرد كذبة. |
| Bana sonunda değer verdiğim bir şey gösterdin ama hemen uzaklaştırdın. | Open Subtitles | لقد أريتني أخيراً شيء أهتم به ثم تسحبني منه |
| Bu kolay çünkü bana çok şey gösterdin. | Open Subtitles | بسيطة ، لقد أريتني فعلا الكثير |
| Kate, dumanın nerede olduğunu bana gösterdin.Oraya kendim gidebilirim. | Open Subtitles | "كيت"، لقد أريتني من أين جاء الدخان يمكنني الذهاب بمفردي |
| Neyin tehlikede olduğunu biliyorsun Bana gösterdin. | Open Subtitles | تعرف ما هو قدر المخاطرة. لقد أريتني. |
| Sen de gerçek rengini ilk defa gösterdin. | Open Subtitles | لقد أريتني للمرة الأولى لونك الحقيقي |
| Bana olmam gereken kişiyi gösterdin ve bu yüzden... | Open Subtitles | لقد أريتني ما خٌلِقت لأكونه ...وبسبب هذا , انا |
| Bana az önce 7 saatten daha fazla uzun hissettiren, 6,5 saatlik bir film gösterdin. | Open Subtitles | لقد أريتني للتو فيلم زمنه ست ساعاة ونصف |
| Bana sendeki cevheri gösterdin sen. | Open Subtitles | آنسة (شيزوكو)، لقد أريتني أول جوهرة تصقلينها من الصخرة |
| Dünyayı gösterdin... | Open Subtitles | لقد أريتني العالم |