Biz gerçekten yapabileceğimizi gösterdik. | TED | لقد أظهرنا في الواقع أننا بالفعل، نستطيع. |
Bizler, bir grup gazetecinin yeni metodları ve eski tarz gazetecilik tekniklerini büyük miktarda sızdırılmış bilgiye uygulayarak dünyadaki değişime nasıl etkili olabileceğini gösterdik. | TED | لقد أظهرنا كيف لمجموعة من الصحفيين إحداث التغيير في كل العالم عن طريق تطبيق أساليب جديدة وتقنيات صحافة من الطراز القديم لكميات ضخمة من المعلومات المسّربة. |
Ona gününü gösterdik. Bizi muhallebi çocuğu sanıyordu. | Open Subtitles | لقد أظهرنا له أننا مجموعة من القطط |
Bölgedekilere fotoğrafınızı gösterdik. Kiwi Seven Lounge'da barmensiniz. | Open Subtitles | لقد أظهرنا صورتك في الأرجاء أنتَ نادل في حانة "كيوي سيفين لونغ" |
Zayıflığımızı gösterdik ve bak şimdi ne durumdayız. | Open Subtitles | حسنًا ، لقد أظهرنا ضعف و الآن ، انظري |
Biz, Pepsi içen bir sürü mutlu insan gösterdik. | Open Subtitles | لقد أظهرنا الكثير من الناس يشربون "بيبسي". |
Biz, Pepsi içen bir sürü mutlu insan gösterdik. | Open Subtitles | لقد أظهرنا الكثير من الناس يشربون "بيبسي". |
Memnuniyetle gösterdik | Open Subtitles | لقد أظهرنا على نحوِ مُرضٍ |
Resmini Hixton'ın evi civarındakilere gösterdik. | Open Subtitles | لقد أظهرنا صورتكَ حول منزل (هيكستون) |