| Zaten bir çocuğun hayatını mahvettin. Neden aynını başkasına da yapasın? | Open Subtitles | لقد أفسدتِ بالفعل طفل واحد بالحياة لماذا تفعلين ذلك مره أخرى؟ |
| Günü mahvettin. Kadınlar için ne kadar önemli olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ اليوم علمتِ بمدى أهميته للنساء |
| Onun hayatını mahvettin ve sonra onun hayatını bana kurtarttın, ve sonrasında onu benim kanatlarımın altına soktun. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ حياتها، ومن ثُمّ جعلتيني أُنقذها، ثُمّ سلّمتني إيّاها لآخذها تحت جناحي. |
| Hayır, adımı duyurma fırsatımı mahvettin. | Open Subtitles | لا ، لا ، لقد أفسدتِ فرصتي في أن أصنع لنفسي إسمًا |
| Hadi ama güzelim, bu saçmalıklarla günümü iki kere mahvettin zaten. | Open Subtitles | بحقك يا سيدة، لقد أفسدتِ يومي مرتين بهذا الهراء |
| Partimi mahvettin, umarım mutlusundur! | Open Subtitles | لقد أفسدتِ حفلي، وأرجو أن تكوني سعيدة |
| Sen benim düğünümü mahvettin. Ödeşme zamanı. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ زفافي، و الآن وقت الإنتقام |
| Bu ailenin son şansını da mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ الفرصة الأخيرة لهذه العائلة |
| - Hayatımı mahvettin. - Bu imkansız. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ حياتي - هذا مستحيل - |
| Her şeyi mahvettin! | Open Subtitles | لقد أفسدتِ كل شيء |
| Herşeyi mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ قميصي. |
| Ah, saçımı mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ شعري |
| Bütün olayı mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ الليلة بأكملها |
| Her şeyi mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ كل شيء |
| Her şeyi mahvettin! | Open Subtitles | لقد أفسدتِ كل شيء |
| Benim için düğünümü mü mahvettin? | Open Subtitles | لقد أفسدتِ حفل زفافي... لصالحي؟ |
| Süpriz düğünümü mahvettin. | Open Subtitles | -فليرب)؟ ) لقد أفسدتِ للتوِ عرسي المفاجئ |
| Her şeyi mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ كل شيء. |
| Kumar eğlencemi mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدتِ المقامرة عليّ |
| Lütfen. Barbie'yle ilişkisini mahvettin. | Open Subtitles | من فضلك ، لقد أفسدتِ علاقته |