| Ortaklık için pay alamayacağımı farkettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ أن لن يكن بمقدوري أن أشتري حصتي كشريك. |
| Evet, bir şey farkettim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد إكتشفتُ شيئاً |
| Bir şey farkettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ شئ |
| Her yıl yüz milyonlarca doların israf edildiği gizli bir hükümet çalışmasını keşfettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ برنامج حكومي سرّي الذي كان يبذّر مئات الملايين من الدولارات كلّ عام |
| Görüşmelerim sırasında, masum bir insana yanlış yapıldığını keşfettim. | Open Subtitles | في مُتاجرتي، لقد إكتشفتُ أبرياءً قد تمّ ظلمهم. |
| Yeni bir hobi keşfettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ هواية جديدة. |
| Ben yeni Alicia Keys'i keşfettim. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ (اليشيا كيز) التالية. |