| Onbeş yıl önce o evin bana ait olduğu konusunda anlaşmıştık | Open Subtitles | لقد اتفقنا بأن هذا المنزل لي قبل حوالي خمسة عشر سنة. |
| Hareket halindeki bir trenin bir noktadan on saniyede geçebileceği konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أن القطار يأخذ عشرة ثواني لعبور نقطة محددة. |
| Birlikte yapacaktık, öyle demiştik. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد اتفقنا. قلنا بأننا سنتخطى كل شيء نتخطى الأمر. |
| Müzeye gitmemeye karar vermiştik, çok sıkıcı. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أن لا نذهب للمتاحف, إنها مملة |
| Son olan şeyden sonra buralara artık gelmeyeceğin konusunda anlaştık sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنك لن تأتي إلي هنا أبدا بعد الحادث الأخير |
| Hayır, anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | كلا، لقد اتفقنا. |
| Tanrım, Cuddy şu kadınları Iowa'ya götürmek için anlaşma yaptık ben kendi sözümü tuttum ama sen bozdun. | Open Subtitles | يا الهي كادي . لقد اتفقنا ان نعيد هؤلاء النساء معا . لاكنك لم توفي بوعدك . |
| Çocuklarımızın bizi öğrenmemesi hakkında karara varmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا اننا لن نخبر الاولاد عن علاقتنا |
| Öylece tamam diyemem. Bir anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | لستُ راضيةً عن هذا الأمر لقد اتفقنا على أن تحضر في اليوم 15 |
| Evlenmeden önce, çocuk yapmamak konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا قبل الزواج أننا لن ننجب أى أطفال |
| Ama Chris ödevlerini bitirinceye kadar ona TV'nin yasak olduğu konusunda anlaşmıştık sanıyorum. | Open Subtitles | بيتر لقد اتفقنا, لا لمشاهدة التلفزيون حتى ينتهي من الواجب. |
| Yüz yüze görüşme olmayacağı konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على أنه لن توجد مقابلات وجه لوجه |
| Çıktığımız kişileri Oliver'la tanıştırmak için çok erken olduğu konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنه من المبكّر على أوليفر أن يتعرّف على شخص تراه |
| Hafızam yanıltmıyorsa, benim evde kalıp annelik yaparak Oliver'a bakacağım konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | إن لم تخني الذاكرة، لقد اتفقنا أن أترك الدراسة وأبقى في البيت حتى يكون أحدنا موجود لأجل أوليفر |
| Akşam yemeği yeriz demiştik, değil mi? | Open Subtitles | لقد اتفقنا بأن نتناول العشاء .. أليس كذلك ؟ نعم |
| Onu yakalayacağız demiştik. Hepsi bu! | Open Subtitles | لقد اتفقنا على القبض على الرجل، هذا كل شيء |
| ...odalarına tv koymayacağız demiştik. | Open Subtitles | لقد اتفقنا ان لا نحضر لهم تلفاز |
| Birlikte açmaya karar vermiştik. Bakmak yok. | Open Subtitles | لقد اتفقنا اننا سنفتحها معاً لا تختلس النظر |
| Benim çadırımın uzak uçta orman güllerinin yanında olmasına karar karar vermiştik, orası tek yer. | Open Subtitles | لقد اتفقنا ان خيمتى ستكون فى نهاية الأعشاب, فهو المكان الوحيد |
| Para konusunda anlaştık. Bu gece parayı alacağım. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على السعر و سأذهب للحصول على العملة غدا |
| Burada yeterince zorlanmadığın konusunda anlaştık, bu yüzden seni oldukça uzak bir yere yollayacağız. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على انه لم يكن مستواك جيدا فبناءا على ذلك فسنقوم على ارسالك الى مكان بعيد |
| Bu saçmalık. Bir anlaşmamız vardı. | Open Subtitles | هراء، لقد اتفقنا |
| Bir anlaşma yaptık. Bir pazarlık yaptık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا وعقدنا صفقة |
| Artık bunu yapmaman konusunda karara varmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أنْ لا نفعل ذلك أبداً. |
| Birbirimize karşı her zaman dürüst olacağımıza dair Bir anlaşma yapmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا أن نكن صرحاء مع بعضنا. |