| Biraz önce, ödül töreninde çalacakları klibin bir kopyasını gönderdiler bana. | Open Subtitles | لقد ارسلوا لى نسخة من المشهد الذى سوف يعرضوه فى الحفلة |
| Kesinlikle! Bize nerede olacaklarını bildiren bir mesaj gönderdiler. Gelmeyeceğimizi sandılar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا الرساله ظنا منهم أننا سنعتقد انها خدعة |
| "Bir mesaj gönderdiler. Umarım anladınız." | Open Subtitles | لقد ارسلوا رسالة ويتمنوا ان يفهموها |
| Müttefiklere moral olsun diye caz grubu yollamışlar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا فرقة الجاز ليحمسوا حلفائهم |
| Hatta bununla ilgili bildiri göndermişler. | Open Subtitles | أترين؟ لقد ارسلوا لنا تقرير بذلك, تلك التقارير هي التي أعلمتني ذلك |
| Ronon'ı ona iğneyi yapması için gönderdiler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا (رونين) اليها لاعطاءها الحقنة. |
| Kafilenin çoğunu Tesla'ya gönderdiler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا جـميع "القوافل إلى "تـسلا |
| Yok edicileri gönderdiler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا مدمرين |
| Adresi gönderdiler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا العنوان |
| Son arama grubunu gönderdiler.. | Open Subtitles | لقد ارسلوا آخر فريق بحث |
| Sonuçta bana davetiye gönderdiler. | Open Subtitles | حسناً، لقد ارسلوا إلي دعوة |
| Sana bir uyarı yollamışlar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا لكِ ملاحظة عن هذا الموضوع |
| Çoktan tasdiknameni ve diğer evrakları yollamışlar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا أوراق فصلك لنا مسبقاً |
| Çoktan tasdiknameni ve diğer evrakları yollamışlar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا أوراق فصلك لنا مسبقاً |
| Mevsimin en önemli resmi ziyafeti için, arızalı garson droidler göndermişler. | Open Subtitles | لاجل المأدبة الاكثر اهمية فى الموسم لقد ارسلوا لنا ندلاء اليين مع قصور فى العدادات |
| Alandaki bütün birimlere eşkalini göndermişler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا وصف لك الى كل وحدات المنطقه |
| Senin yerini bana söyletmek için Charles Logan'ı göndermişler. | Open Subtitles | لقد ارسلوا (تشارلز لوجان) ليحاول أن يجعلنى أفضح مكانك |