| Sana sert adam numarası çekmekten bıktım. özledim seni Gail. | Open Subtitles | لقد تعبت من هذا الهراء يا غيل, لقد اشتقت اليك |
| Seni gerçekten özledim. Ne kadar kızgın olursan ol, abinle konuş. | Open Subtitles | لقد اشتقت لكِ حقاً، بغض النظر عن مدى غضبكِ عينا نتحدث |
| Olaysız yokluğum sırasında sizleri özledim. | Open Subtitles | لقد اشتقت لكم اثناء غيابي الخالي من الأحداث |
| Biliyor musunuz, sizinle beraber olmayı ve birlikte içki içmeyi gerçekten özlemişim. | Open Subtitles | تعلم , لقد اشتقت لتسكعنا مع بعضنا ونتناول بعض الشراب |
| Karanlıkta yatağımda uzanıp yeni CD'mi dinlerken uykuya dalmayı özlüyorum. | Open Subtitles | لقد اشتقت لاستلقائي على فراشي ونومي أثناء سماعي لإسطوانةٍ جديدة |
| Yani, o, Callie'ye benden daha yakındı ve onu özlemiştim hem de çok. | Open Subtitles | اعني كان اقرب الى كالي مني و لقد اشتقت اليه |
| Tatlım bende seni özledim. Biliyor musun? | Open Subtitles | عزيزي لقد اشتقت لك كثيراً , أتعلم شيئاً؟ |
| Hepinizi çok özledim. Ayrıca, yağmur yağacak galiba. | Open Subtitles | لقد اشتقت اليكم كما ايضا, تبدو انها ستمطر |
| Sizi özledim çocuklar, o yüzden geri döndüm. | Open Subtitles | حسناً, لقد اشتقت لكم .يا رجال, لذلك رجعت |
| Sesini duymaya ihtiyacım vardı. Seni özledim. | Open Subtitles | لقد اشتقت إليك لقد تناولت العشاء أنا و ترنك الليلة لا بد أنني تناولت شيئاً حاراً جداً |
| Senin şirin makyajını ve uygunsuz kısa eteklerini özledim. | Open Subtitles | لقد اشتقت الى مكياجك الجميل والى تنورتك القصيرة. |
| Haydi. Büyük, kıllı yastığımı özledim. | Open Subtitles | تعال الي, لقد اشتقت وسادة الفرو الكبيرة خاصتي |
| Evet, büyükbaba Seni çok özledim. | Open Subtitles | نعم جدى لقد اشتقت اليك وانا اريد ان ابقى معة |
| Ama beni özlediğinizi biliyorum. Ben sizi özledim, patron. | Open Subtitles | أنا أعلم كم اشتقتي إلي لقد اشتقت لك سيدي |
| Allah Allah, var benim param. özledim de ondan ben... | Open Subtitles | الحمد لله، معى نقود ..لقد اشتقت إليك فحسب |
| Bebeğim, seni çok özledim. Neden beni tekrar aramadın? | Open Subtitles | عزيزي لقد اشتقت لك كثيراً لم لم تعاود الإتصال بي؟ |
| Seni özlemişim, oğlum. Tekrar beraber olacağız. | Open Subtitles | لقد اشتقت إليك يا بني سيكون لدينا الوقت معاً. |
| Bunu özlemişim. Kahretsin, bunu çok fena özlemişim! | Open Subtitles | اه، لقد اشتقت إلى هذا اللعنه، لقد اشتقت لذلك |
| Seni özlüyorum, fakat yalnızca bunun yeterli olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد اشتقت لك لكني لا أعرف إن كان هذا يكفي |
| Onu özlediğini biliyorum. Ben de onu özlüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك قد اشتقت إليه لقد اشتقت إليه ايضاً |
| Merhaba dünya. Seni özlemiştim. | Open Subtitles | مرحباً أيُّها العالم الخارجي لقد اشتقت إليك |
| Beni özlemişsin cidden. | Open Subtitles | اوه لقد اشتقت لي |
| Evet, 18 ay. özlemişim seni dostum. | Open Subtitles | نعم، 8 أشهر لقد اشتقت اليك ياصديقي. |