"لقد بكيت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağladım
        
    • ağlamıştım
        
    • yaşlar boşaldı
        
    Eve, tuvalette ağladım ve bu çok garipti. Open Subtitles نعم .. لقد بكيت في الحمام و ذلك كان غريباً
    Dışarısı oldukça soğuktu bu yüzden uyku tulumdayken oldukça yakınlaştık ve sonra, ben defalarca ağladım o da nedenini merak edermiş gibi duruyordu. Open Subtitles وفيما بعد , لقد بكيت وبكيت وبكيت , وتظاهر بانه يفهم لماذا . لذا فهمت لماذا حملتي؟
    Beni arayıp, senin komada olduğunu söylediklerinde Sam, çok ağladım ve Tanrı'ya dua ettim, Open Subtitles عندما أتصلوا بي و أخبروني انك بغيبوبه سام, لقد بكيت وبكيت, وصليت لله
    Köpeğimiz öldüğünde haftalarca ağlamıştım. Haftalarca. Open Subtitles لقد بكيت لأسابيع حينما مات كلبنا، أسابيع
    Köpeğimiz öldüğünde ben haftalarca ağlamıştım. Open Subtitles لقد بكيت لأسابيع حينما مات كلبنا، أسابيع
    # Gözlerimden yaşlar boşaldı # ve şimdi yıllarla karşı karşıyayım # senin sevmen gibi ... # tüm gözyaşları da yok oldu. Open Subtitles # لقد بكيت بشدة # و الان اواجه السنين # الطريقة التي احببتني بها ..
    Hatta bir keresinde ağladım. Open Subtitles في الحقيقة، لقد بكيت قليلا عندما شاهدته.
    Onun yalnız, babası tarafından terk edilmiş halini gördükçe o kadar çok ağladım ki. Open Subtitles لقد بكيت كثيرا لرؤيتها وحيدة وقد تخلى عنها والدها
    Geçen gece Paul'le seyrettiğimiz Leafs maçında bile ağladım. Open Subtitles لقد بكيت في مباراة الهوكي التي حضرتها مع بول ليلة أمس
    Bununla ilgili bir şey okumuştum da... Resmen oturup ağladım. Open Subtitles لقد شاهدت فيلماً وثائقياً عن هذا لقد بكيت حقاً
    ağladım ve koştum, ve kendimi bir barda sarhoş olurken buldum, baktım ve taburemin altından iki küçük tekerlek gördüm, ve kendimi Stephen Hawking'le seks yaparken buldum. Open Subtitles لقد بكيت و جريت و أنتهى بي الأمر بداخل حانة و أثمل
    Sürekli ağladım ve senin suçun olmadığını anlattım. Open Subtitles لقد بكيت وبكيت وقلت لها مراراً وتكراراً إنه لم يكن ذنبك.
    Ben bugün yeteri kadar ağladım. Open Subtitles لقد بكيت بما فيه الكفاية اليوم
    "Ağabeyimden daha büyüktüm şimdi buradaydım ve odamda yalnızken, ilk defa Jonathan için ağladım." Open Subtitles لقد أصبحت أكبر من أخي الكبيــر الوحيد في تلك الغرقــة لقد أصبحت أكبر من أخي الكبيــر الوحيد في تلك الغرقــة لقد بكيت على جوناثان ، في المرة الأولــى يكيت على خسارتـــه
    "Onu kaybettiğim ve ona karşı duyduğumu hiç bilmedim sevgi için ağladım." Open Subtitles لقد بكيت على جوناثان ، في المرة الأولــى يكيت على خسارتـــه بكيت على الحب الذي لم أعرف أبدا أنني أملكـــه بكيت على الحب الذي لم أعرف أبدا أنني أملكـــه
    Ve sen intihar ettikten sonra hiç durmadan ağladım. Open Subtitles وبعد أن إنتحرت لقد بكيت و بكيت
    Bu çocuk için haftalarca ağladım durdum, ...ve sonra bayan kıyafeti ile bir Chrysler içinde takma bıyıklı hlini görmek.... ...gerçekten iyi geldi. Open Subtitles لقد بكيت لأسابيع على ذلك الرجل , لذا , نعم " رأيته يصعد من سيارة " بي تي كروزر بزي سيدات المخزن , شعرت بشعور جيد جداً
    Evet ben ağladım çünkü dün bir insan öldürüldü. Open Subtitles وبلى، لقد بكيت. إذ قُتل رجل في الأمس.
    Bir hafta boyunca ağlamıştım. Open Subtitles لقد هزمتنا في مباراة بطولة الولاية لقد بكيت لاسبوع
    Çok dokunaklı bir ölüm sahnesi. Yazarken ağlamıştım. Open Subtitles إنه مشهد مؤثر جداً , لقد بكيت عندما كتبته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more