| Doktorlarınla Konuşmuşlar yarışabilecek gücün olduğuna dair hiçbir veri olmadığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | لقد تحدثوا مع اطباءك مما جعلهم يشعروا بأنه لا يوجد دليل يشير الى انك قوي بما فيه الكفاية للمنافسة |
| llianskaia polisiyle konuştum, otel müdürüyle Konuşmuşlar. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع الشرطة في يوليأنسكويا لقد تحدثوا مع مدير الفندق |
| Hayır. Her şeyi kiliseden dönerlerken Konuşmuşlar. | Open Subtitles | لا, لقد تحدثوا في طريق العوده من الكنيسه. |
| Keskin zeka doğal yetenek ve biraz da şansla, benimle konuştular. | Open Subtitles | عقل حريص، عين ترصد الموهبة، و قليل من الحظ، و بالطبع، لقد تحدثوا إليّ. |
| Ve evet, benimle bölge şefliği işi konusunda konuştular. | Open Subtitles | و نعم,لقد تحدثوا معي بخصوص منصب رئيس القسم |
| Traverten için Roma'daki adamlarla görüşmüşler. | Open Subtitles | لقد تحدثوا مع الرجال في "روما" بخصوص "الحجر الجيري" |
| Sadece müzik hakkında konuşuyorlardı ve bir şeye böyle yoğunlaşmaları başyapıtlarını yaratmalarını sağladı. | Open Subtitles | لقد تحدثوا فقط عن الموسيقى وهذا كان التركيز الذي سمح لهم ومن صنع عملهم الفني المميز |
| Konuşmuşlar. Ama Amiral'in dinlediğinden emin değilim. | Open Subtitles | لقد تحدثوا,ولكنى لست متأكد أن الأدميرال قد استمع |
| Evet, Jack ve ekibiyle 20 dakika önce Konuşmuşlar ancak o andan sonra irtibat kurmak mümkün olmamış. | Open Subtitles | نعم، لقد تحدثوا مع (جاك) وفريقه قبل حوالي 20 دقيقة لكنهم غير قادرين على الوصول إليه مذ حينها |
| Konuşmuşlar. Tanıştırılmışlar. | Open Subtitles | لقد تحدثوا وأطلعوا على الأمور |
| Konuşmuşlar. Tanıştırılmışlar. | Open Subtitles | لقد تحدثوا وأطلعوا على الأمور |
| Konuşmuşlar. | Open Subtitles | لقد تحدثوا. |
| Konuşmuşlar. | Open Subtitles | لقد تحدثوا |
| O gece çalışan herkesle konuştular. | Open Subtitles | لقد تحدثوا مع جميع من كان يعمل بتلك الليلة. |
| Bir meleğin iliğini yemek gibi. Hayattan ve basketboldan konuştular Şişko Tony'nin her zaman sevdiği oyundan. | Open Subtitles | انها مثل تناول نخاع عظام الملائكة لقد تحدثوا عن الحياة وكرة السلة |
| Çok büyük risk alarak benle konuştular. | Open Subtitles | يستحقون أن يتم سماع قصتهم لقد تحدثوا لي تحت مخاطرة كبيرة |
| Kolombiya'daki adamla konuştular. | Open Subtitles | لقد تحدثوا مع أشخاص في كولومبيا |
| Komiser Stottlemeyer ve Bay Monk Pacifica'ya gidip birkaç eski komşunuzla görüşmüşler. | Open Subtitles | " النقيب ( ستوتليميار ) و سيد ( مونك ) ذهبوا إلى جنوب " سان فرانسيسكو لقد تحدثوا إلى بعض جيرانك القدماء |
| Senin olayı konuşuyorlardı. Her şeyi duydum. | Open Subtitles | لقد تحدثوا فى الامر عبر الاسلكى وسمعت كل شئ |
| Bizimle konuşuyorlardı. - Ne söylediler? | Open Subtitles | لا، لقد تحدثوا إلينا |