| Onunla konuşurken aniden kaybolunca şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بأنها اختفت بينما كنت اتكلم معها |
| Bittrich'in panzer bölüklerini burada bulduğuma şaşırdım, Efendim. | Open Subtitles | لقد تفاجأت أن أجد المدرعات البريطانية هنا |
| Kendi sorumluluğunu alma cesaretinin olmasına şaşırdım! | Open Subtitles | لقد تفاجأت انك تملك الشجاعة لتأخذ المسئولية بنفسك |
| Evet, normale dönmeyi başarınca çok şaşırmıştım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بأنني كنت قادرة على الرجوع لوضعي الطبيعي |
| Dinle, aradığından beri uzun zaman olduğunu biliyorum, sadece... beni şaşırttı. | Open Subtitles | إسمعي، أنا أعرف أنه مر وقت طويل منذ إتصلتي، ولكن فقط لقد تفاجأت بالأمر |
| Kampanyam için kendi çabanı koyduğunu duyduğumda şaşırdım. | Open Subtitles | أتعلم , لقد تفاجأت أن أسمع أنك ساعدت حملتي |
| bizim hakkımızda iyi bişyeler yazacağınıza çok şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بأن صحيفة أرادت أن تكتب شيئاً لطيفاً عنا |
| Mesajınızı aldığımda şaşırdım. Berta, bana ihtiyacınız olmadınızı söylemişti. | Open Subtitles | لقد تفاجأت كثيراً عندما تسلمت رسالتك بيرتا قالت بأنك لا تحتاجني بعد الآن |
| Evet, bu öğleden sonra okudum, ve aslında, ben şaşırdım. | Open Subtitles | نعم, لقد قرأته بعد الظهر وفي الواقع, لقد تفاجأت |
| Ben de herkes gibi cesedin orda olmadığına şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت مثل الجميع بأن الجثة لم تكن موجودة هناك |
| Bir kadın olmanıza şaşırdım. Bir hakem olmanın en zor tarafı nedir sizce? | Open Subtitles | لقد تفاجأت لإنكِ إمرأة، ماذا تعتقدي برأيكِ أصعب شىء بالنسبة للمحكم؟ |
| Birleşik Devletler'e gelmene çok şaşırdım, DEA'in seni kara listeye aldığını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد تفاجأت عندما رأيتكَ في هذه الولاية لأنني ظننت أنّي مكافحة المخدرات تقوم بمراقبتك. |
| Uçmadığına şaşırdım kuş gibi hafifsin. | Open Subtitles | لقد تفاجأت لعدم سقوطك أنتِ رشيقة كالريشة |
| Cevap vermedim; şaşırdım. | Open Subtitles | إعلان بالغ الاهتمام أنا لم أرد؛ لقد تفاجأت |
| Bilirsiniz, sizin gibi birisinin buraya gelmek istemesine biraz şaşırdım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد تفاجأت بأن رجلٌ مثلك وافق على القدوم إلى هنا |
| Sağdıçlarınla tanıştığımda biraz şaşırdım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت للغاية عندما قابلت اصدقاء عرسك |
| Hayır. şaşırmıştım. Aralarının bozuk olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كلاّ، لقد تفاجأت بذلك فقد ظننتهما متخأصمتين |
| Açıkçası, benimle temas kurduğu zaman şaşırmıştım. | Open Subtitles | بصراحة لقد تفاجأت عندما اتصل بي |
| Bath'ı terkettiğinize şaşırmıştım. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بسماعي مغادرتك لباث |
| Sizin durumunuzdaki bir adam için, gizliliğinizi sağlamamanız beni şaşırttı. | Open Subtitles | - لقد تفاجأت أن رجل مثلك لم يفعل -الكثير ليغطي على آثاره |
| Henüz bizi geçmeye çalışmaması sürpriz oldu. | Open Subtitles | لقد تفاجأت نوعاً ما بأنه لم يحاول تجاوزنا حتى الآن |
| Ne yapmam gerektiğini biliyor olmam ve böylesi değiştiğimi hissetmem...beni çok şaşırttı beni çok şaşırttı. | Open Subtitles | لقد تفاجأت بأني أعرف ما علي فعله و أشعر كيف تغيرت |