| Senin insan olduğunu düşünerek mürettabatımın hayatını tehlikeye attım hem de hepsini ve yanıldıysam beni hemen vursan iyi olur. | Open Subtitles | لقد جازفت بحياة طاقمي من أجلك و بشكل صادق و إذا كنت مخطئاً فيجب أن تقتليني الآن |
| Tüm özgürlüğü bir savaşta tehlikeye attım ve kaybettim. | Open Subtitles | لقد جازفت بالحرية كلها في معركة واحدة وخسرتها |
| - Buraya gelmek için hayatımı tehlikeye attım. | Open Subtitles | -أعلم لقد جازفت بحياتى لأحضر هنا |
| Buraya gelmekle büyük bir risk aldım. | Open Subtitles | لقد جازفت كثيراً للمجيء الى هنا |
| Sahip olduğum her şeyi bunun için riske attım. | Open Subtitles | لقد جازفت بكل شيء لدي لأجل هذا |
| Senin için kendimi ortaya attım. Tanrıya, herkese ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد جازفت من أجلك, خنت الإله من بين الجميع |
| Arkadaşını kurtarmak için hayatını, eşini ve yavrunuzu tehlikeye attın. İyi bir eş ya da baba olmayabilirsin. Ama çok iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لقد جازفت بحياتك وحياة أسرتك جميعا لإنقاذ صديقك لست أفضل زوج أو أب، لكنك صديق جيد |
| Bu madalyayı hak ettim. Hayatımı riske attım. | Open Subtitles | -أنا أستحق هذا الوسام لقد جازفت بحياتى |
| Onu bularak her şeyi riske attım: | Open Subtitles | لقد جازفت بكل شئ لإيجادها |
| Senin için kendimi ortaya attım. Tanrıya, herkese ihanet ettim. | Open Subtitles | لقد جازفت من أجلك, خنت الإله من بين الجميع |
| Bütün kariyerini tehlikeye attın. Ne için? | Open Subtitles | لقد جازفت بحياتك المهنية ولماذا؟ |
| - Sen bütün planımızı tehlikeye attın. | Open Subtitles | لا، لقد جازفت بالعملية برمتها هذا خطأك. |