"لقد حاربت" - Translation from Arabic to Turkish

• savaştım
• mücadele ettim
• savaştı
• dövüştün
• mücadele verdim

Şimdiye kadar hep Roma'nın düşmanlarına karşı savaştım ondan kalanları kurtarmaya çalıştım.
الى حد بعيد لقد حاربت ضد أعداء روما لإنقاذ ما تبقى منها،

Her türlü pislikle başa çıkmayı öğrenmeme yetecek kadar çok yanki ile savaştım.
لقد حاربت ما يكفي يانكيز لمعرفة كيفية التعامل مع أي نوع من الظربان

Bu ülke için savaştım, ben. Vergi ödüyoruz ama evlerimize hapsolduk.
لقد حاربت من اجل هذه المدينة ندفع الضراءب و نسجن في منازلنا

Hayatım boyunca beni sevmiş insanlar için çok fena mücadele ettim.
..لقد حاربت طوال حياتي لكل شخص في حياتي ..من كان يحبني

Orta Doğu'da savaştım. General de savaştı.
لقد حاربت بالشرق الأوسط كذلك فعل الجنرال

20 İngiiz şövalyesinden daha iyi dövüştün.
لقد حاربت افضل من عشرين فارسا انجليزيا

Bu benim uzmanlık alanım. Hatta senin doktorun olabilmek için baya bir mücadele verdim.
انه مجال بحثي , لقد حاربت لتكون مريضي دعني احزر

Ben bu ülke için savaştım ve vatandaş olduğumda ailemi buraya getirebileceğim söylendi.
لقد حاربت من أجل هذا البلد وقالوا لي أنه عندما أصبح مواطنا يمكنني أن أحضر أسرتي لهنا أنا مواطن أمريكي

Ülkenizin adamlarıyla aynı cephede savaştım, Larita, ve ailemizde bir yoldaşın olması bizim için onurdur.
لقد حاربت بجانب كثير من الريفين من بلدك يا لاريتا ولابد أن أقول أنه شرفا لى أن يكون هناك حليف فى العائلة

Babamla beraber savaştım. Kendimi koruyabilirim.
لقد حاربت مع والدي يمكنني الاعتناء بنفسي

Başkomutan! Mendu ile daha önceden de savaştım.
ايها القائد العام لقد حاربت ميندو من قبل

Dünya'da ve Cehennem'de sevgili Beatrice'i bulmak için savaştım.
لقد حاربت فوق الأرض و في الحجيم كي أعثر على محبوبتي بياتريس

mücadele ettim, sen Meksika'da keyif çatarken, ben kıçımdan terler akarak savaştım
لقد حاربت و عملت بجهد كبير بينماذهبتالىمكسيكولـ..

Ted Stevens la aylarca savaştım o körolası köprüde.
هي التي قضت على مشروع جسر إلى المجهول لقد حاربت تيد ستيفنز لشهور

Bağımsızlık savaşında savaştım ama hiçbiri bende yok.
لقد حاربت في حرب من أجل الأستقلال و مع ذلك ليس لدي أي شئ

Ben Köle Körfezi'nde doğan hiçbir çocuk alınıp satılmanın ne demek olduğunu bilmesin diye savaştım.
لقد حاربت كي لا يولد طفل في خليج العبيد ويعرف أنه إما سيتم شرائه أو بيعه

Korkumla mücadele ettim günün birinde geleceğini düşünerek ve seni gördüğüm an söyleyeceğim ilk şeyi düşünüyordum.
لقد حاربت خوفى بأخبارى لنفسى بأنك ستعودين يوم ما و أفكر فيما الذى سوف أقولة لك عندما أراكى مرة أخرى

Evlat, ben büyük savaşta mücadele ettim. Yani kimse bana ne yapacağımı söyleyemez.
يا فتي , لقد حاربت في الحرب العظمي لا يمكن لأحد أن يخبرني عما افعله

Benim için savaştı.
لقد حاربت من أجلي

Ben yokken onunla yan yana dövüştün.
لقد حاربت جنباً إلي جنب معه عندما رحلت

Tıpkı anası gibi. - Bir prens gibi dövüştün.
لقد حاربت كأمير

Bu okuldaki şiddete karşı çok mücadele verdim.
لقد حاربت العنف في هذه المدرسة لوقت طويل