| 23.terminalde aktivite tespit ettim. - 23 e yankı gönder, ne var ne yok bak. | Open Subtitles | لقد حددت النشاط فى الجزء 23 لنرى ماذا هناك |
| Projemin yerini tespit ettim ve alet çantamı istiyorum. | Open Subtitles | لقد حددت مشروعى و اطلب حقيبة ادواتى ظهر السفينة , هنا الغواص الاحمر |
| Evet, sorduğunuz paraların yerlerini tespit ettim, öğleden sonra size fakslarım. | Open Subtitles | نعم, لقد حددت مكان العملات التي سألت عنها و سأبعثها لك بالفاكس هذا العصر |
| Göçmenlik avukatıyla yarın sabah 11'de bir görüşme ayarladım. Olmaz. | Open Subtitles | لقد حددت موعداً مع محامي هجرة غداً عند الحادية عشرة |
| Ofisinde, saat 3:00'de bir randevu ayarladım. | Open Subtitles | لقد حددت لك موعداً الثالثة بعد الظهر فى مكتبه |
| Güney Asya'daki ırksal bir gruplanmayı saptadım. | Open Subtitles | لقد حددت مجموعة عرقية في جنوب شرق أسيا. |
| Bir beze tespit ettim ve aldım. Hâlâ bana Noel kartı gönderir. | Open Subtitles | لقد حددت العقد و ازلتها مازالت ترسل بطاقات العيد لي |
| Birşey buldum. Kalemin üzerinde diğerlerinden farklı bir bileşim tespit ettim. | Open Subtitles | لقد حددت مركب واحد وهو غريب عن كل البصمات المأخوذة من على القلم |
| - En son anti-terörist... - Görevleri yeni tespit ettim. | Open Subtitles | مكافحة الأرهاب الحالى لقد حددت كمية من المهمات مؤخرا |
| Tamam, karotisteki insersiyon noktasının yerini tespit ettim. | Open Subtitles | حسنا، لقد حددت نقطة الدخول في الشريان السباتي. |
| Thor'un biyo işaretini burada tespit ettim. | Open Subtitles | و لقد حددت موقع إشارة حياة ثور هنا |
| Anomalinin yerini tespit ettim. Kantinde, okulun diğer ucunda. | Open Subtitles | لقد حددت موقع [الهالة]، في مقصف بالجانب الآخر من المدرسة. |
| PCB'lerdeki bug'ları tespit ettim. | Open Subtitles | PCB لقد حددت الباجز في *لوحات الدوائر المطبوعة كالبوردة PCB* *باجز مصطلح يطلق على المشكلات البرمجية Bugs* |
| - Bishop'ın gönderdiği parmak izinden kimliğini tespit ettim. | Open Subtitles | - لقد حددت هويته من البصمة- التي أرسلتها بيشوب |
| Kensi ve Deeks'in vurdukları adamın kimliğini tespit ettim, Hetty. | Open Subtitles | هيتى, لقد حددت هوية الرجل الذى قُتِل من (ديكس) و(كينزى) |
| Yukarı taraf, çalışma ışığımın yerini tespit ettim. | Open Subtitles | ظهر السفينة , لقد حددت عملى |
| tespit ettim. | Open Subtitles | لقد حددت مكانها |
| Ama efendim, Lançped'ı sizi derneğin dağdaki merkezine uçurması için ayarladım bile. | Open Subtitles | و لكن, يا سيدي, لقد حددت موعداً مع "لانشباد" ليقلـَّك لغداء الجمعية |
| Saat 3 e ayarladım, Rachael Newman. | Open Subtitles | لقد حددت له الساعه الثالثه بدلا من راشيل نيومان |
| Ben de önümüzdeki hafta için birkaç görüşme ayarladım. | Open Subtitles | لابأس بذلك لقد حددت موعدين للأسبوع القادم |
| V'Ger'ın radyo sinyalinin kaynağını saptadım. | Open Subtitles | سيدي لقد حددت مصدر إشارة (الراديو الخاصه بـ(في جير |
| Guthrie'nin 25 yıl önceki dört kamp arkadaşının yerini saptadım. | Open Subtitles | لقد حددت موقع اصدقاء (غوثري) الأربعة الأخرين من المخيم منذ 25 سنة |