| Prensliğine gitmek için acele etmeden bütün günü birlikte geçiremeyeceğimiz için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي كثيراً لأني لا أستطيع أن أمضي اليوم بأكمله معكِ إذ أنك ستخرجين في عجلة من أمركِ إلى الإمارة |
| Şunu söylemeliyim, hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | , عليّ أن اقول لك لقد خاب أملي |
| hayal kırıklığına uğradım ama şaşırmadım, efendim. | Open Subtitles | لقد خاب أملي لكنني لست متفاجئ يا سيدي |
| Gerçekten düş kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بشكل خطير |
| Biraz düş kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بعض الشيء |
| Ne diyeceğimi bilemiyorum. Büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أقول لقد خاب أملي كثيراً |
| Senin hakkında biraz hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بك |
| Büyük bir hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بك جداً |
| Gerçektende hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي فيك حقا |
| hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد خاب أملي |
| hayal kırıklığına uğradım Don. | Open Subtitles | لقد خاب أملي بشدة يادون |
| - Büyük hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي فيك |
| Bay Dillinger, sizin hakkınızda büyük bir hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | سيد (ديلينجر), لقد خاب أملي بك |
| Bay Dillinger, sizin hakkınızda büyük bir hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | سيد (ديلينجر), لقد خاب أملي بك |
| Sadece hayal kırıklığına uğradım, Joey. Sana gerçekten güveniyordum. | Open Subtitles | لقد خاب أملي يا (جوي) كنت أعتمد عليك |
| Yalan söylemeyeceğim Charlie. hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | (لن أكذب عليك يا (تشارلي لقد خاب أملي |
| hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد خاب أملي |