| Annem mesaj attı, kız kardeşinle bugün öğlen yemeği yiyeceklermiş. | Open Subtitles | لقد راسلتني أمي وقالت إنها ستتناول الغذاء مع أختك اليوم. |
| Bir saat önce bana bir mesaj attı, ...fakat her kelimeyi yanlış hecelemiş. | Open Subtitles | لقد راسلتني قبل حوالي ساعة أخطأت بتهجئة كلّ كلمة لعينة |
| Kız bana bir daha mesaj attı. Bana dayanamıyor. | Open Subtitles | لقد راسلتني مجددًا لا يمكنها الإكتفاء مني |
| Mesajında T-Bag'in burada olduğunu yazdın. | Open Subtitles | لقد راسلتني لقد قلت أنّ (تي-باغ) هنا |
| Senle tanışmak için bana mesaj attın Öğleden sonra Belediye Binası dışında. | Open Subtitles | لقد راسلتني لتلتقي بي خارج قاعة المدينة عند الظهيرة |
| Onun yedek telefonunda mesaj attın. | Open Subtitles | لقد راسلتني على هاتفها |
| Yapamayacağını bana son dakikada mesaj attı. | Open Subtitles | لقد راسلتني في الدقيقة الأخيرة أنه لا يمكنها فعل ذلك |
| Bir toplantıya yalnız katılacağını mesaj attı. | Open Subtitles | لقد راسلتني لتقول أنها كانت في طريقها لحضور اجتماع. وحدها. |
| Onun da dinlemesi lazım. - Demin mesaj attı. | Open Subtitles | لقد راسلتني للتو، سوف تحتاج إلى دقيقة. |
| - Bunu gözlerinden anlayabiliyorum. - Az önce bana mesaj attı! | Open Subtitles | لقد راسلتني للتوّ |
| Az önce bana mesaj attı. | Open Subtitles | لقد راسلتني للتو |
| Genevieve az önce mesaj attı. | Open Subtitles | جنفيف لقد راسلتني للتو |
| Hayır, mesaj attı. | Open Subtitles | -كلاّ. لقد راسلتني . |
| On dakika falan önce mesaj attın bana. | Open Subtitles | لقد راسلتني قبل عشر دقائق |
| Evet, George, sen bana mesaj attın. Musluk hakkında. | Open Subtitles | -أجل (جورج) لقد راسلتني بخصوص الحنفيّة |
| - Bana mesaj attın. | Open Subtitles | لقد راسلتني |