| Şu ünlü İtalyan operacılardan birinin, 8-10 tane fotoğrafının üstüne şarap döktüm. | Open Subtitles | لقد سكبت النبيذ على صوره لاحد افضل مغنين الايطالين للاوبرا بالنسبه له |
| Olamaz, Heen; bak ne yaptım. Calcifer'in üstüne su döktüm. | Open Subtitles | اوه,لا, هين, انظر ماذا فعلت لقد سكبت الماء على كالسيفر |
| Seninle konuşabilmek için bilerek üzerinde bira döktüm. | Open Subtitles | لقد سكبت البيرة عليك عن قصد لأبدأ محادثة معك. |
| Siktir, kardeşim. Dostumun üzerine içki döktün. | Open Subtitles | تباً، حلوتي، لقد سكبت كأسك على صديقي |
| Benimki de döküldü. | Open Subtitles | لقد سكبت شرابي أيضاً ياعزيزتي أتعرفين ماذا عليك أن تفعلي؟ |
| Hey, koltuğa üzüm suyu döktüm ve suçu sana attım. Görüşürüz. | Open Subtitles | لقد سكبت عصير العنب على الأريكة وستكون أنت الملام نوعاً ما، لاحقاً |
| - Çikolatayı döktüm. | Open Subtitles | لقد سكبت الشيكولاتة الساخنة على الوسادة فحسب. |
| Kova ceketimin üzerine şampanya döktüm. | Open Subtitles | لقد سكبت القليل من الشامبانيا على سترتي. |
| Ben üstüme mısır şurubu döktüm, ben de bunları almak için kuru temizlemeciye gitmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد سكبت شراب كارو على ملابسي و كان علي الذهاب الى محل التنظيف الجاف |
| Kalbimden geçenleri bir şarkıya döktüm ama kimse dinleyecek kadar kalmıyor. | Open Subtitles | لقد سكبت قلبي في أغنية المعسكر ولا أحد يبقي حتي يسمعها قط |
| Üstüne çörek hamuru döktüm. Sonra deterjanla temizlemeye çalıştım ama olmadı. | Open Subtitles | لقد سكبت عليه زبدة البسكويت لقد حاولت تنضيفة بالمنضف |
| Üstüne çörek hamuru döktüm. Sonra deterjanla temizlemeye çalıştım ama olmadı. | Open Subtitles | لقد سكبت عليه زبدة البسكويت لقد حاولت تنضيفة بالمنضف |
| Kilit mekanizmasına su döktüm ve suyu nitrojenle donduruyorum. | Open Subtitles | لقد سكبت ماء في آلية القفل وجمدته بالنيتروجين. |
| Şarabı pantolonuma döktüm. Bunu tartışmak istemiyorum. - Tartışmak istemiyorsun. | Open Subtitles | لقد سكبت النبيذ على بنطالي - لست مهتمة بمناقشة هذا - |
| Kahveyi döktüm. | Open Subtitles | لم اسطتع ان امشى لقد سكبت القهوة |
| Söyledim ya, üzerime kahve döktüm | Open Subtitles | أخبرتك , لقد سكبت قهوة على نفسي |
| Bütün daksili üzerine döktüm. | Open Subtitles | لقد سكبت ورقة سائلة في جميع أنحاء قميصك |
| İçkimi döktün seni emo kılıklı hıyar. | Open Subtitles | لقد سكبت شرآبيً, يا غبي الايمو |
| Aman tanrım. Şampuanımı döktün, seni geri zekâlı. Yardım edin. | Open Subtitles | إلهي , لقد سكبت الشامبو حقي أيها المعتوه ساعدوني (تستطيع قتلي مثل ما فعلت لـ(ميدج أيها المُخرف الضخم |
| Tuzu döktün. İşte sorun bu. | Open Subtitles | لقد سكبت الملح هذا خطأ. |
| Evet, Toplantıda kahve döküldü. | Open Subtitles | أجل , لقد سكبت قهوة على نفسي خلال الاجتماع |