| Yeraltı yolunda bir sır olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّ هنـــاك سرّاً ممرّ سريّ تحت الأرض |
| Büyük bir trafik kazası olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّ هناك حادث تصادم سيّارات كبير |
| Sizlerin beş yıl önce kurtardığınız üç çocuğun şu anda acemi olduğunu duydum. | Open Subtitles | نقيب ( هانيس )، لقد سمعتُ أنّ الأولاد الثلاثة الذي هربوا معك قبل خمس سنوات، هُم مُتدرِّبون الآن |
| Doğru olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّ الأمر صحيح |
| Gretchen McKay'in acil sezaryene ihtiyacı olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّ (غريتشن) تحتاج أن نخرج طفلها بعمليّة جراحيّة طارئة |