| Bana söylediğin her şeye inandım, ve istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد صدقت كل شيء أخبرتني به وفعلت ما طلبته مني |
| Değilmiş. İki yıldır çıkıyoruz. Şu ana kadar sana hep inandım. | Open Subtitles | نحن نتواعد منذ عامين لقد صدقت كل ما قلتيه لي حتى الآن |
| Hem de çok iyi. Yaptığın her şeye inandım. | Open Subtitles | أعني، كنت بارع حقاً، لقد صدقت كُل شيء فعلتهُ |
| İnanmayı seçtiğin şeye inandın. | Open Subtitles | لقد صدقت بما انت اخترت لتصديقه |
| - İnandın! Evet inandın! | Open Subtitles | لقد صدقت, نعم لقد صدقتني |
| Ben 16 yaşındayken, bir katil olduğumu söylediğinde ona inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت ما قاله حينما قال إنك قاتل من عمر السادسة عشر |
| Tüm o Karma koşuşturmacası üç yıl boyunca o manyak listeye inandım. | Open Subtitles | ... كل هذا البحث , العاقبـة الأخلاقيـة لقد صدقت أمر تلك القائمـة الغبية لـ 3 أعوام |
| Bana verdiği paraya inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت النقود التى أعطاها لى |
| Bugün yağmur yağacağına ben bile inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت تماماً بأنها ستمطر اليوم |
| Gözün sol tarafa kaymadı. Ben tamamen inandım. | Open Subtitles | مهلا، عينك لم تتحرك إلى اليسار 100% لقد صدقت ذلك |
| Evet gerçekten inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت بالفعل ما قال |
| Bize söyledikleri her şeye inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت كل ما اخبرونا به |
| Biliyor musun Van, senin kurşun geçirmez olduğunu söylediğinde, Ona bir an içinde olsa inandım. | Open Subtitles | أتعرف لقد صدقت (فان) لبعض الوقت عندما أخبرني أنك مضاد للرصاص |
| Gerçekten inandım. Ne? Bir yabancıyı mı bıçaklayacaktım? | Open Subtitles | لقد صدقت هذا الامر |
| Beni Lily'den koruduğunu söylerken sana inandım. | Open Subtitles | لقد صدقت عندما أخبرتينى (أنكِ تحميننى من (ليلى |
| Taylor Shaw olduğuma inandım çünkü şüphelenmeye sebebim yoktu... | Open Subtitles | لقد صدقت أنني (تايلور شو) لإنني لم يكُن لدىّ سبب لأشك بالأمر |
| En iyi dostun olduğuna inandın. | Open Subtitles | لقد صدقت أنه أفضل صديق لك |
| Çünkü çok safsın. Buna inandın mı ? | Open Subtitles | ...لأنك ســـاذج لقد صدقت ذلك |