| dediler. Yüksek patlamalı itmeli modeli yaptılar. | TED | لقد صنعوا نموذج عالي الانفجار من القذائف. |
| En kısa süre içinde en yüksek yapıları yaptılar. | TED | لقد صنعوا أطول الهياكل في آخر الزمن المتاح. |
| Sadece 20 tane yaptılar sanırım. | Open Subtitles | لقد صنعوا منها 20 واحدة فقط، على ما أعتقد |
| - Quahog'da bir sürü değişiklik yapmışlar. | Open Subtitles | عجباً .. لقد صنعوا العديد من التغييرات في كوهوج |
| Bize özel işaret yapmışlar. | Open Subtitles | لنا. لقد صنعوا لنا إشارتنا الخاصة |
| Bu kitabı insanlığa karşı bir silah olarak yaratmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا هذا الكتاب كسلاح ضد البشرية |
| Rahat ol, o formadan 500 tane yaptılar. | Open Subtitles | . ارتح، لقد صنعوا 500 من أقمصة جيرسي إذن ؟ |
| Vadide yeni bir çetenin doğması için ellerinden geleni yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا مُتمرداً جديداً ! سَيعيش بين الوديان |
| Galiba bunlardan sadece 20 tane yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا منها 20 فقط كما أعتقد |
| Sadece bir prototipini yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا نموذج أولي واحد منها |
| O filmden üç tane yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا ثلاثة أجزاء من ذلك الفيلم |
| Barış yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا معاهدة سلام. |
| Aman Tanrım! Filmdeki Agent Ron'un bebeğini yaptılar. | Open Subtitles | لقد صنعوا دمية العميل (رون من فيلم الحركة |
| Borç çorbası yapmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا البرش |
| Bana özel işaret yapmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا لي إشارتي الخاصة |
| Sana çok güzel bir mesane yapmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا لكِ مثانة جميلة. |
| Sarhoş insanlar için yapmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا للثمالى من الناس |
| Kirby Goulding için bir tane yapmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا واحدة لـ(كيربي غولدينغ) |
| Bir canavar yaratmışlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا وحشاً |