| Sana locayla ilgilenip ilgilenmediğini sormam istendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني الاستعلام في ما إذا كنتَ مهتماً بالانضمام للمنظمة |
| Bir sorunumuz var. Steve'e kadeh kaldırmamız istendi. | Open Subtitles | لدينا مشكلة لقد طُلب منا تقديم نخب لستيف |
| Benden buraya gelmem ve konuyla ilgili görüş bildirmem istendi. | Open Subtitles | لقد طُلب منى أن آتى إلى هنا للتشاور فى بعض الأمور |
| Amire, istifasını vermesi söylendi, ve az önce verdi de. | Open Subtitles | لقد طُلب من رئيس الشرطة التقدم بإستقالته وقد فعلها توّاً |
| Ben şahsen o ahbap almak için söylendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني أن أقُل ذلك الشخصُ بشكلٍ خاص |
| Bu hastalardan her 60 saniyede bir ağrı miktarlarını rapor etmeleri istenmişti. | TED | لقد طُلب منهم الإبلاغ عن ألمهم كل 60 ثانية. |
| Tüm uydu ve yer faaliyetlerini kaydetmem istendi... ama vektörün bir kısmı kullanılamıyor. | Open Subtitles | ,لقد طُلب مني أن أدخل على كل أنشطة القمر الصناعي والفيديو ولكن هناك جزء من التردد مغلق |
| Bazı hassas bilgilerin sorumluluğunu üstlenecek tipte bir ajan olup olmadığınızı değerlendirmem istendi. | Open Subtitles | ماذا لديك لتُخبرني به؟ لقد طُلب مني تقييمك ما إذا كُنت العميل الأفضل الذي قد نعهد إليه بمعلمومات حساسة كهذه |
| Dinle, bana burayı 7. sınıf standartlarına yükseltmem istendi ama beni sürekli rahatsız edersen bunu yapamam. | Open Subtitles | اصغ، لقد طُلب مني ترقية هذا النظام إلى معيار الدرجة السابعة ولا يمكنني فعل هذا وأنت تقاطعني باستمرار |
| Seni bir yere atayıp, soru sormamam istendi. | Open Subtitles | احتفظ بكلماتك، لقد طُلب مني، أن أعينُكَ في هذا المكتب، وأن لا أسئل أسئلة |
| Yarın Pentagon'daki bir toplantıya katılmam istendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني حضور إجتماع في البنتاغون غداً |
| Bütün olay kavganın kendisi. Çok şeker, ama sizden gitmeniz istendi. | Open Subtitles | .الحرب هي الأهم .جميل ، لقد طُلب منكم الرحيل |
| Efendim, ben bir bilim adamıyım ve benden verilere bakmam istendi. | Open Subtitles | سيدي, أنا عالم لقد طُلب مني أن أنظر للبيانات |
| Sizlere kendimi tanıtmam ve şu anki durum hakkında bilgi vermem söylendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني أن أُقدّم نفسي |
| Buraya gelmem söylendi. | Open Subtitles | لقد طُلب مني الجلوس هنا |
| Senatör Biden'ın sabaha erteleyeceği kararını bildirmem söylendi. | Open Subtitles | لقد طُلب منّي إخبارك أنّ عضو مجلس الشيوخ (بايدن) قرر التأجيل إلى الغد |
| Bir reklam için sezon müzisyeni olmam istenmişti. | Open Subtitles | لقد طُلب مني أن اكون موسيقياً مستقلاً لإعلان تجاري. |
| Senden yapmaman istenmişti. Amirin uzak durmanı söylemişti. | Open Subtitles | لقد طُلب منك ذلك لقد أمرك رئيسك بهذا |