| Bu gece burada öldürülme ihtimalimizin ne kadar olduğunu sordun sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك سألتني عن فرص تعرضنا للقتل هنا هذه الليلة |
| Anlarsınız sanmıştım. Size güvenebilirim sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك ستفهم و أنك مختلف لقد ظننت أنه يمكننى الوثوق بك |
| Bunu gizli tutma isteğimi anlayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك فهمتِ رغبتي في ابقاء الموضوع سريا |
| Ben insan kanı kokusu aldığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك قلت أنك شممت دماء دماء بشريه |
| Hafızamın nasıl çalıştığını test edeceksin sandım. | TED | لقد ظننت أنك ستعطيني اختبارًا لتختبر حالة ذاكرتي. |
| Bildiğin için kapıyı açtığını sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تعلم بالامر لأنك فتحت الباب |
| Saçma olduğunu düşünüyordum ama herhalde artık beni kesin tutuklarlar. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك مجنون و لكن الآن فاٍنهم سيعتقلوننى |
| Tanrılar hakkında şüphelerin olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك لديك تحفظات على الآلهة |
| Çok özür dilerim, bir hata yapmışım. İyi insanlardan biri sanmıştım seni. | Open Subtitles | أنا آسفة، لقد ارتكبت غلطة لقد ظننت أنك من الجانب الطيب |
| O hücrede bir şeyler öğrendiğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تعلمت شيئا ً ما في هذه الزنزانة |
| Bununla baş edebilecek kadar erkek olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ، لقد ظننت أنك رجل بالقدر الكافى تستطيع التصرف فى ذلك الموقف |
| Bütün gün canavarlarla savaşan bir uzman olduğunu sanmıştım, sen söyle! | Open Subtitles | لقد ظننت أنك الخبير، محاربة الوحوش طوال اليوم أنتَ أخبرني |
| Elbette hayır. Senin deli ve tehlikeli olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | بالطبع لا , لقد ظننت أنك مجنون و ربما خطير |
| Birçok şey olduğunu düşünmüştüm ama korkak olduğunu düşünmezdim. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك فيك الكثير من الأشياء، لكن لم أتصور أن تكون جباناً. |
| Selam, benimle aşağı gelirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | مرحباً، لقد ظننت أنك قد تود الذهاب معي للأسفل؟ |
| Özür dilerim.Yalnızca bu sabahtan hatırlamış olabileceğinizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا آسف, لقد ظننت أنك تتذكرنا في هذا الصباح. |
| Güzel taklit Hickey. İçeri girdiğinde gerçekten federaller geldi sandım. | Open Subtitles | احسنت يا هيكي , لقد ظننت أنك عميل فدرالي حقاً حين دخلت إلى هنا |
| Seninle hiç konuşmamıştım ve senin katlanılmaz göründüğünü düşünüyordum. | Open Subtitles | إننى لم أكن حتى لأتحدث إليك لقد ظننت أنك تبدو لا تطاق |
| Senin değiştiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | في القضاء علي هوسك بالصيد لقد ظننت أنك تغيرت |
| Damien, evde olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | داميان.. لقد ظننت أنك كنت بالمنزل |
| Caroline'ye göz kulak olduğunu sanıyordum! | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تقوم بملاحظة " كارولاين" |