| Ben'a dairemi teklif ettim ve düşüneceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرضتُ على بين الشقه وقال أنه سيفكر بذلك |
| O cılız arazi için ona 3 milyon dolar teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ ثلاثة ملايين دولار لمستنقع الحشيش ذلك |
| Para teklif ettim. Ama paramızı istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليه المال لكنه قال بأنه لا يريد المال |
| Ona üç ay önce satılan benzer bir evin fiyatını teklif etmiştim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ بالضبط ما يماثل وحدة مباعة منذ ثلاثة أشهرٍ |
| Size 20,000 sterlinlik bir teklifte bulundum. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليكِ عرضاً بعشرون ألف جنيه. |
| Bir kız onu taciz ettiğinde ona yardım etmeyi teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليها المساعدة بعد ما بدأت تلك الفتاة بمطاردتها |
| Ülkeye hizmetlerimi teklif ettim lâkin reddedildi. | Open Subtitles | لقد عرضتُ خدامتيِ على الدولة .ولكنهم رفضوها |
| Size bir iş teklif ettim Bay Reese. Hiçbir zaman kolay olacağını söylemedim. | Open Subtitles | (لقد عرضتُ عليك وظيفة يا سيد (ريس ولم أقل أبداً، أنها ستكون سهلة |
| İlk ben teklif ettim. | Open Subtitles | حسناً، لقد عرضتُ الزواج أولاً. |
| Size bir iş teklif ettim Bay Reese. Kolay olacağını söylemedim. | Open Subtitles | (لقد عرضتُ عليك وظيفة يا سيد (ريس ولم أقل أبداً، أنها ستكون سهلة |
| Daha önce de teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليك من قبل. |
| - Sana teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليك. |
| - Walt'a zaten bir is teklif ettim.. | Open Subtitles | لقد عرضتُ على (والتر) وظيفة بالفعل، وقد رفضه... |
| 1999 Ocak sayısında tam sayfa iş teklif etmiştim. Kapakta Nicole Kidman vardı. Ve sen reddetmiştin. | Open Subtitles | لقد عرضتُ عليها صفحة بنسخة المجلّة لعام 1999، وكانت (نيكول كيدمان) على الغلاف، وأنتِ رفضتِ. |
| Haftalık ahlaksızlık davranışını kutlamak için sevimli satış asistanımız Danielle Harrison'a saçını sıfıra vurması için 10 bin dolar teklifte bulundum. | Open Subtitles | و للإحتفال بإسبوعنّا للفسق، لقد عرضتُ على مُساعدتنّا في المبيعات الجميلة، (دانيلي هارسون) الموجودة أمامكم، 10 ألف دولار لكيّ تحلق شعرها! |