"لقد عرفوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorlardı
        
    • öğrendiler
        
    Yaklaştığımızı biliyorlardı. Yoksa neden hepsi gecenin bir yarısı evden çıksın? Open Subtitles لقد عرفوا أننا إقتربنا وإلا لماذا غادروا جميعهم في منتصف الليل؟
    Kendilerini nasıl hayatta tutacaklarını biliyorlardı. TED لقد عرفوا كيف يحافظون على أنفسهم على قيد الحياة.
    Birbirlerini hiç görmemiş ya da birbirleriyle konuşmamışlardı ama birbirleri hakkında öyle çok şey biliyorlardı ki evli sanırdın. Open Subtitles انهم لم يتجادلوا مع بعضهم ابداً كان احدهم متزوج و الاخر لقد عرفوا بعضهم جيدا
    Bu şeyin burada olduğunu biliyorlardı ve hazırlıklı geldiler. Oh, pek değil. Open Subtitles لقد عرفوا أن هذا الشيء كان موجوداً هنا و جائوا مستعدين
    Sonra zombileri algılayabildiğimi öğrendiler. Open Subtitles لقد عرفوا أنني استطيع التعرف على الزومبي
    Onunla yakın olduğumuzu biliyorlardı o yüzden onu aradan çıkardılar. Open Subtitles لقد عرفوا أننا إقتربنا منهُ لذا كان يجب أن يتخلصوا منا
    Kunta kinteyi nasıl bir yere gönderdiklerini biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا أين يرسلون دميتهم السوداء الصغيرة هذه
    Daha ismimi bile bilmeden kirli olduğumu biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا أنّي فاسد ، قبل حتّى معرفة إسمي
    Çocukken bile farklı olduğumu biliyorlardı. Open Subtitles حتى عندما كنتُ طفلة لقد عرفوا أنّي كنتُ مختلفة
    Nihayet bu noktaya geleceğimizi biliyorlardı. Open Subtitles ‏لقد عرفوا أننا سنصل إلى هنا في النهاية.
    Ve onlar uğraşıyorlardı - nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların beyinle alâkalı olduğunu biliyorlardı. TED و كانوا يحاولون أن-- لقد عرفوا أن الدماغ له علاقة في الأمراض العصبية و النفسية
    Her ailenin kendi birer sırrı olduğunu biliyorlardı, Open Subtitles لقد عرفوا أن لكل عائلة أسرارها
    Bebeğim, senden neden nefret ettiklerini gayet iyi biliyorlardı. Open Subtitles أوه يا عزيزي, لقد عرفوا تماما لم كرهوك
    Aşağıda neler olduğunu biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا بما يحدث بالأسفل هناك.
    Tek bir fırsatları olduğunu biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا ان لديهم فرصة واحدة فقط
    Ona ulaşabileceğimi biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا أنّني أستطيع الوصول إليها.
    Babamın greve karşı çıktığını biliyorlardı. Open Subtitles "لقد عرفوا أن والدي كان يُعارض الإضراب"
    Neyle karşı karşıya olduklarını biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا ماهم مقدمين عليه
    Buraya, size geleceğimi biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا أنني سآتي لرؤيتك
    İşlerini biliyorlardı. Open Subtitles لقد عرفوا حقاً كيف يصمموه
    öğrendiler. Daireyi öğrendiler. Open Subtitles لقد عرفوا لقد عرفوا بشأن الشقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more