| Kontrol edeceğimi de biliyordu ve geri dönmemi bekleyecektir, yani... | Open Subtitles | لقد علم أني سأختبر ذالك وسوف يتوقع مني العودة للخلف |
| Babamı ele geçirdiklerini biliyordu. Yüzük bu yüzden ondaydı. | Open Subtitles | لقد علم أن والدى قد اسُرِ لأنه لديه خاتمه |
| İçtiğimi biliyordu. Nerede, kiminle olduğumu bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد علم أنى كنت أشرب الخمر لكنه لم يعلم أين كنت ولا مع من كنت |
| İçtiğimi biliyordu. Nerede, kiminle olduğumu bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد علم أنى كنت أشرب الخمر لكنه لم يعلم أين كنت ولا مع من كنت |
| O eğer siz ikiniz birlik olursanız, bunun kendisine büyük bir tehdit oluşturacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم انه لو أتحد كلاكما سيشكل هذا خطراً عليه |
| Sinir köprüsünü aldığında ne kadar risk aldığını biliyordu. Hepiniz biliyordunuz. | Open Subtitles | لقد علم بالمخاطر قبل اخذ الجرعة كلكم علمتم |
| Aslında, o da olur önce bir çok şey biliyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، لقد علم الكثير من الأشياء قيل أن تحدث |
| Bu hayatı bırakmamı istediğini biliyordu, ama onu öldürmüş olamaz. | Open Subtitles | لقد علم إنها أرادتني أن أترك تلك الحياة لكنه لن يقتلها |
| Biri ailenin dönüş yolunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم أحدهم أن العائله قد استدارت عائده ولقد علم أن يلاقيهم هنا تماما |
| Yüksek mevkilerdeki insanlar bugün bir şeyler olacağını biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم أناس في مراكز رفيعةٍ بأن هنالك أمراً سيحدث اليوم |
| Rincon dibe battığını biliyordu bu yüzden kendini ölü gösterdi. | Open Subtitles | بل متاكد من ذلك لقد علم رين كون اننا قادمين لاجله لذلك زيف موته |
| Senin balığı yakalaman, benimse yakalayıp geri atmam gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم أنكِ بحاجة لاصطياد الأسماك بينما أنا في حاجة لإعادتها |
| Dairesel hareketleri bir araya getirerek gezegenlerin gerçek hareketini oluşturmayı biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم كيف يجمع الدوائر المتشابكة ليحصل على نموذج يشبه الحركة الحقيقية للكواكب |
| Biz hiç mutfağa gitmememize rağmen dondurucuyu biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم بالمبرد رغم أننا لم ندخل المطبخ قط |
| Doktor ölümüne gittiğini biliyordu, o da mesajlar gönderdi. | Open Subtitles | لقد علم الدكتور بأنه ذاهب الى موته لذلك قام بارسال الرسائل |
| Mahkemenin zaman alacağını biliyordu tam zamanında kaçmış oldu. | Open Subtitles | لقد علم أنها ستأخذ وقت لتحول إلى المحكمة ثم سيهرب بعدها |
| İnsanların bir gün rahatını bozmak için geleceğini biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم انه يوماً ما رجل سيأتي لإفساد راحتهِ |
| Sabıka kaydı vardı, polisin onu sorumlu tutacağını biliyordu. | Open Subtitles | لديه سجل اجرامى. لقد علم ان الشرطه ستفكر انه المسئول. |
| O, cephane yangınından önce Toothless'in benimle birlikte olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | لقد علم ان توثليس لم يكن معى قبل احتراق مخزن الاسلحة |
| Jeffersonian dökümanlarının üzerine.... ...yazamayacağını biliyordu. | Open Subtitles | ؟ لقد علم أنه لا يجب أن يكتب على وثيقة من الجفرسونيان |
| Kasada mücevher ve para sakladıklarını biliyormuş. | Open Subtitles | لقد علم أنهم يحفظون النقود والمجوهرات في خزنتهم |