| O vapuru çoktan kaçırdım ben. Daha gençken çok ciddi şekilde çalışmalıydım. | Open Subtitles | لقد فاتني القطار الآن كان علي أن أكون جادة أكثر عندما كنت في شبابي |
| Merhaba, Rayna. Seçmeleri kaçırdım. Tamamen unuttum! | Open Subtitles | هاي راينا , لقد فاتني الإختبار أوه لقد فقدت عقلي |
| Ah, ziyafeti kaçırdım. Memnunsundur umarım. | Open Subtitles | تباً لقد فاتني رعب الإلتهام آمل أنك سعيدة الآن |
| Geçen hafta iş için şehir dışındaydım. kaçırmışım. | Open Subtitles | كنتُ متجةٌ إلى عمل الأسبوع الماضي لقد فاتني |
| Bir şeyler kaçırıyor olabilirim. | Open Subtitles | لأنه لقد فاتني شيئاً بالتأكيد |
| Dün gece treni kaçırdım. Sende kaldığımı söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | لقد فاتني القطار البارحة هل يمكنني أن أقول أنني نمت في منزلك ؟ |
| Birkaç toplantıyı mı kaçırdım? | Open Subtitles | لقد فاتني بضع جلسات ، وما هي المشكلة في ذلك؟ |
| İkisini kaçırdım ve bu yüzden orada olmalıyım. | Open Subtitles | لقد فاتني إثنين، و يجب بكل بساطة أن أكون هناك |
| Yaz kampını kaçırdım, takıma girme şansım çok az. | Open Subtitles | لقد فاتني مخيّم التدريب الصيفي فرصتي في الإنضمام ضئيلة |
| Telafi edemeyeceğim kadar çok şey kaçırdım hayatında. | Open Subtitles | لقد فاتني الكثير ولا يمكنني تعويض ما فات |
| Zaten randevumu kaçırdım. Önemli değil. | Open Subtitles | لقد فاتني الميعاد بالفعل هذا لا يهم |
| - Ne romantik. Nasıl da kaçırdım. | Open Subtitles | لقد فاتني ذلك المشـهد الرومانسـي |
| Treni kaçırdım. Bensiz gitti grup. | Open Subtitles | لقد فاتني القطار رحلوا من دوني |
| Oh, kaçırdım. - Hadi, eve gidelim. | Open Subtitles | أه، لقد فاتني ذلك - هيا، لنعود إلى البيت - |
| Hayatlarının büyük bir kısmını kaçırdım. | Open Subtitles | لقد فاتني الكثير من حياتهم ، مثل |
| Mesele şu ki, Lane ben 15 yaşındayken tıpkı senin gibi birini elimden kaçırdım. | Open Subtitles | -حسنا، "لين"، الأمر أنه .. لقد فاتني رجلٌ مثلك عندما كنت في الخامسة عشرة من عمري |
| Ateş ve Buz'un pazartesi günkü bölümünü kaçırdım. | Open Subtitles | أتعلم لقد فاتني "النار والجليد" يوم الإثنين |
| Geçen hafta iş için şehir dışındaydım. kaçırmışım. | Open Subtitles | كنتُ متجةٌ إلى عمل الأسبوع الماضي لقد فاتني |
| Vay canına. Uçağım düşünce çok şey kaçırmışım. | Open Subtitles | لقد فاتني الكثير بسبب تحطم الطائرة هذا. |
| Bir şeyler kaçırıyor olabilirim. | Open Subtitles | لأنه لقد فاتني شيئاً بالتأكيد |
| Daha önce gözden kaçırmıştım. | Open Subtitles | لقد فاتني شيءُمامرةمنقبل. |
| Gözden kaçırdığım bir şey var. Biliyorum. | Open Subtitles | لقد فاتني شيء ، هذا أكيد |