| Görüyorsun ya, biriyle tanıştım. Ve sanırım bu aradığım kişi olabilir. | Open Subtitles | انظر لقد قابلتُ أحدهم و أعتقد أنه ربما يكون الشخص المناسب |
| Benimle aynı şeyi görüp dinleyen biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ شخصٌ يسمع و يرى نفس الأشياء مثلي |
| Babanla çok gençken tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ و الدكِ عندما كنتُ يافعة جداً |
| Yaklaşık 20 kişi ile görüştüm. | Open Subtitles | لقد قابلتُ قُرابة العشرين، أغلبهم كان في الحانة، وخرج بعدها |
| Birkaç gün önce tesadüfen bir NIS ajanıyla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ عميلاً من المخابرات الوطنية بالصدفة منذ بضعة أيَّام |
| Endişelenme dostum. Üniversitedeyken cadı olduğunu söyleyen bir kızla tanışmıştım. | Open Subtitles | لا تقلق يا رجل , لقد قابلتُ فتاةً بالكليّة |
| Annemin çakrasıyla buluştum ben. | Open Subtitles | لقد قابلتُ تشاكرا أمي بالفعل. |
| En azından gerçekten hoş bir erkekle tanıştım. | Open Subtitles | على الأقل، لقد قابلتُ رجلاً لطيفاً للغاية |
| Moda haftasında güzel bir bayanla tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ إمرأة شابّة رائعة بأسبوع الموضة. |
| Ben biriyle tanıştım. Limon yeşili renginde. İçinde 14 parça ananas var. | Open Subtitles | لقد قابلتُ شخصاً آخراً إنها خضراء زيزفونية تحتوي على 14 قطعة أناناس صغيرة بداخلها |
| - Az önce jinekoloğu ile tanıştım! Ne arıyorsun burada? | Open Subtitles | لقد قابلتُ لتوي طبيب أمراض النساء الذي تراجعه |
| - Bu arada internette biriyle tanıştım ve bu akşam ilk kez buluşacağız. | Open Subtitles | ،ولكي أريّحك لقد قابلتُ بالواقع شابًا لطيفًا على الإنترنت |
| Gabriel, onun için çalıştığını söyleyen bir adamla tanıştım... | Open Subtitles | غابريل , لقد قابلتُ رجلاً يدّعي أنه يعمل تحت إمرته |
| Bu hoş, genç bayanla demin şurada tanıştım değil mi? | Open Subtitles | لقد قابلتُ امرآته الرائعة فى الخارج لتوى اليس كذلك؟ |
| Maui'de bir sürü doktorla tanıştım. Neden? | Open Subtitles | لقد قابلتُ الكثير من الأطباء هنُاك،لماذا؟ |
| Biriyle tanıştım. | Open Subtitles | كما ترون .. لقد قابلتُ شخصاً ما |
| Bir keresinde kardeşiyle tanıştım. Şişmandı. | Open Subtitles | لقد قابلتُ شقيقها ذات مرّة لقد كان هادئاً للغاية... |
| İş yerinde çok tatlı bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ فتاةً لطيفة في العمل |
| Müdürle görüştüm. | Open Subtitles | لقد قابلتُ المدير, وكل ماحصلت عليه |
| Hayır, uzun zamandır görmediğim birisiyle karşılaştım da. | Open Subtitles | كلّا، لقد قابلتُ شخصًا لم أرَه مُذ مّدة طويل. |
| Bir keresinde bir çocukla tanışmıştım. 10 yaşlarındaydı. | Open Subtitles | أوتعلم، لقد قابلتُ فتى صغير ذات مرّة، يقارب العاشرة من العمر. |
| Annemin çakrasıyla buluştum ben. | Open Subtitles | لقد قابلتُ تشاكرا أمي بالفعل. |
| Bir arkadaşa rastladım ve zamanın nasıl geçtiğini unuttum. | Open Subtitles | لقد قابلتُ أحد الأصدقاء وفقدت إحساسي بالوقت. |