| Çok iyi olduğumu söyledi ve annem bana bunu aldı. | Open Subtitles | لقد قال أنني أبلي حسنًا، لذا اشترت لي والدتي هذا. |
| Yetişkin biri olduğumu ve davranışlarımın sorumluluğunu almam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني امرأة بالغة وعلي أن أتحمل مسؤولية أفعالي. |
| Annemi gençken sevdiğini... ve çok mutlu olduklarını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني أشبه أمي عندما كانت شابة و كانوا سعداء |
| Önceden görebildiğimi ve şimdi kör numarası yaptığımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني كنتُ أستطيع الرؤية من قبل والآن أنا أتظاهر |
| Evet. En az bir hafta dinlenmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد قال أنني بحاجة للراحة لمدة أسبوع على الأقل |
| Blaze'e geri dönmemin tek yolunun, ...onunla yatmak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني إذا رغبت في العودة إلى البليز فإن علي النوم معه |
| Eğer istersem gidebilmekte özgür olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني حرة لأذهب, إن كنت أريد هذا. |
| İlkinde nasıl yapacağımı öğrendiğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني يجب أن أتعلم لأفعلها جيدا أول مرة |
| Çekil şuradan. Bilmiyorum ki. Gitmem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ابتعد عن الطريق لا أدري، لقد قال أنني يجب أن أغادر |
| Onu yanlış anladığımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني أسأت فهم طبيعته تماماً |
| Yapayalnız ve sefil bir şekilde öleceğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني سأموت وحيداً و بائساً |
| Kendi canımın çektiğini söyledi, değil mi? | Open Subtitles | لقد قال أنني أتفحص صدري كل فترة؟ |
| - Hayat dolu olduğumu söyledi ve gruba katılmam için beni seçti. | Open Subtitles | - لقد قال أنني ودود - واخذني لأنضم للفرقة |
| Yemek yememem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني يجب علي أن لا أكل أي شيء |
| Onu bugün göreceğimi söyledi. Ardından bu oldu. | Open Subtitles | لقد قال أنني سأراه اليوم، ثم حدث هذا. |
| Bunu hep hatırlamamı söyledi. | Open Subtitles | ... لقد قال أنني يجب أن أتذكر ذلك دوماً |
| Bebeğim olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني سوف أنجب طفلاً |
| Alabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني يمكنني أخذها |
| Benim kral olmadığımı söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنني لستُ بملك. |
| Güzel olduğumu söyledi | Open Subtitles | لقد قال أنني جميلة |