| Onunla görülmenin çok riskli olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها ستكون مخاطرة كبيرة إن شُوهِدتِ معه |
| Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemişti. Tam olarak bu kelimeleri kullandı. | Open Subtitles | لقد قال أنها مسألة أمن قومى كانت هذه كلماته بالضبط |
| Onun meleği olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها كانت ملاك لينا وأوليفر كانا عشيقين |
| Oyuncağın, CharIes Lee Ray'in... ruhuna sahip olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال أنها كانت مستحوذا عليها... من قبل روح تشارلز لي راي. |
| Havanın çok sıcak olduğunu söylüyor patron. Yorulmuş. | Open Subtitles | لقد قال أنها حارة جدا و هو مرهق |
| Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال أنها تتضمن مسألة أمن وطني |
| Durun bir dakika, evin çok lüks olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لحظة، لقد قال أنها كانت غرفة فيها وسائل الترف. |
| Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها مسألة أمن قومى |
| Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها مسالة أمن قومي |
| Ulusal güvenlik meselesi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها مسألة أمن قومي |
| Muhteşem bir akşam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها كانت ليلة سحرية |
| Sonucun negatif olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنها سلبية |
| Sende olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد قال أنها معك. |