|            Buraya sana karşı iyi davranmaya çalışmak için buraya geldim.            | Open Subtitles |             لقد قدمت إلى هنا لأني أحاول أن أكون لطيفاً معكِ            | 
|            Sana gitmene izin verdim, sana özgürlüğünü verdim.            | Open Subtitles |             لقد السماح لك بالرحيل لقد قدمت لك الحرية            | 
|            Bizlere büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız.            | Open Subtitles |             لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل            | 
|            Sokaklarımızdan uyuşturucu ve suçu uzak tutmak için herşeyi yaptın.            | Open Subtitles |             لقد قدمت كالجميع.. للتخلص من المخدرات.. والجريمة من شوارع المدينة            | 
|            Bir iyilik. Ben sana çok iyilikler yaptım.            | Open Subtitles |             خدمة لقد قدمت لك الكثير من الخدمات اللعينة            | 
|            Birkaç cinsiyet eşitliği indeksi ve Arap dünyasındaki bazı neticeleri sundum.             | TED |             لقد قدمت بعض مؤشرات المساواة بين الجنسين، وبعض الاستنتاجات حول العالم العربي.             | 
|            Dinleyin doktor, Hekimler Odasına sizi şikayet ettim.            | Open Subtitles |             اسمع يادكتور، لقد قدمت شكوى ضدك عند جمعية الطب الأمريكية            | 
|            Buraya kibarlıktan geldim, ve sen beni delil karartma ile suçluyorsun?            | Open Subtitles |             لقد قدمت هنا على سبيل المجاملة وتقومين باتهامي الآن بسوء السلوك            | 
|            Sizin yaşınızdayken geldim buraya.            | Open Subtitles |             لقد قدمت إلى هنا عندما كنت بعمركما تقريبا            | 
|            Sizin yaşınızdayken geldim buraya.            | Open Subtitles |             لقد قدمت إلى هنا عندما كنت بعمركما تقريبا            | 
|            Hayır. Güzel değil. Birayı onlara ben verdim.            | Open Subtitles |             لا ، ليس جميلا ، لقد قدمت لهم هذه البيرة            | 
|            Sana evimde yatacak yer verdim, değil mi?            | Open Subtitles |             لقد قدمت لكم مكان للعيش في بيتي. هل لديك أكن أنا؟            | 
|            Orada çalışan arkadaşlarıma 200.000 won verdim.            | Open Subtitles |             لقد قدمت 200000 وان لاصدقائي العاملين بالحديقه            | 
|            Ben de öyle düşünüyorum. Sen savaşını verdin. Dinlen ve okula geri dön.            | Open Subtitles |             لقد قدمت واجبك والان عليك ان تحصل على الراحة            | 
|            - Savcılığa, Ben'in ölümünde eczanenin hatalı olduğunu ima eden bilgi verdin.            | Open Subtitles |             لقد قدمت المعلومات التي كانت تقول أن الصيدلية كانت على خطأ بسبب وفاة بن.            | 
|            Sokaklarımızdan uyuşturucu ve suçu uzak tutmak için herşeyi yaptın.            | Open Subtitles |             لقد قدمت كالجميع.. للتخلص من المخدرات.. والجريمة من شوارع المدينة            | 
|            Yapabildiğini yaptın Şimdi otur bu adamla ilgileneceğiz.            | Open Subtitles |             لا. لقد قدمت مباراة رائعة للغاية لتأخذ مقعداً, وسنري إنكان بإمكاننا إخراج ذلك الشخص من أجلك            | 
|            Ona hayatta kalamayacağı bir teklif yaptım.            | Open Subtitles |             آه ، لقد قدمت له عرضا أنه لا يمكنه البقاء            | 
|            Monsenyör O'Hara istifamı sundum. Özel olarak.            | Open Subtitles |             لقد قدمت استقالتي للمونسنيور أوهارا.سرياً            | 
|            Rahatsız ettim özür dilerim. Sadece taziyelerimi sunmaya gelmiştim.            | Open Subtitles |             انا اسف لازعاجك لقد قدمت هنا فقط لاقدم التعازي            | 
|            Sanat galerisinde sana limonlu espresso mu yapmıştım?            | Open Subtitles |             لقد قدمت لك القهوة مع قشرة الليمون فى معرض الفنون            | 
|            Evet, Baltimore Cinayet Masasına birkaç konferans vermiştim.            | Open Subtitles |             نعم, لقد قدمت بعض المحاضرات لقسم القتل في بالتيمور            | 
|            Sünnet olmak için talepte bulundum. Kıçımı buradan kurtaracağım.            | Open Subtitles |             لقد قدمت طلبا لعملية الطهاره سوف ارحل عن هنا            | 
|            Biliyorum, paran yok. Sonuçta kasabaya yeni geldin.            | Open Subtitles |             اعرف ليس لديك المال لقد قدمت للمدينة للتو            |