| Biraz farklı birşey yapmaya ve çok aşina olduğumuz lezzetleri dönüştürmeye karar verdik -- bu durumda, havuçlu kekimiz var. | TED | لقد قررنا ان نقوم بشيء مختلف وأن نقوم بتحويل للنكهات التي كانت شائعة جداً .. في هذه الحالة لدينا فطيرة الجزر |
| Bunu bu sonbaharda yapmaya karar verdik; onları piyasaya çıkaracağız, muhtemelen 1,000 dolarlık değerler şeklinde. | TED | لقد قررنا ان نفعل ذلك في خريف هذا العام، سوف نقوم بإصدارها، ربما من فئة 1000 دولار. |
| Mükemmel bir ağustos gecesi bir yerlere gitmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نأخذ جوله كانت ليله صافيه جميله من شهر اغسطس |
| Her şeyi, özellikle de Mark Darcy'yi unutman için... seni Paris'e götürmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نأخذك إلى باريس حتى تنسى كل شيئ تحديدا مارك دارسى |
| Ne zaman çocuk yapacağımıza bile karar verdik. Daireyi yeni tuttuk. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نُرزق بطفل منذ ان حصلنا على الشقة |
| Dışardan söylemenin daha eğlenceli olucağına karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نأكل مما هوا موجود سيكون اكثر متعة |
| Hiçbirimizde. Tekrardan bir takım olmaya karar verdik. | Open Subtitles | لا احد, لقد قررنا ان نكون فريقاً واحداً مرةً اخرى |
| Marvin sana bir fırsat sunmaya karar verdik. | Open Subtitles | اوه مارفين لقد قررنا ان نعطيك فرصة هنا |
| Her şey normalmiş gibi davranmaya karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نتصرف وكأن شيء لم يكن |
| Senin için pizza partisi vermeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نعمل لك حفلة بيتزا |
| Başka kişilerle görüşmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نجد اشخاص اخرون |
| Leslie'yi cenaze için eve götürmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا ان نعيد (لسلي) الى المنزل حتى موعد القدّاس. |
| Sana burada ikinci bir şans vermeye karar verdik. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} لقد قررنا ان نعطيك فرصة ثانية |