| Bir peçeteye yazdım ve ne yaptığımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لقد كتبته على منديل ورقى و لست أتذكر ماذا فعلت به |
| Bunu çok önemsediğin için özellikle yazdım. | Open Subtitles | انت مسوي مشكله كبيره عن هذا الشيء لقد كتبته |
| Numarasını yazdı, ama sanırım bana numarasını verdi. | Open Subtitles | لقد كتبته في الأسفل, لكني أعتقد بأنها أعطتني إياه |
| Numarasını yazdı, ama sanırım bana numarasını verdi. | Open Subtitles | لقد كتبته في الأسفل, لكني أعتقد بأنها أعطتني إياه |
| Kusma torbasına yazmışsın, tatlım! | Open Subtitles | لقد كتبته على حقيبة القيء بالطائرة يا عزيزي |
| Kusmuk torbasına yazmışsın tatlım. | Open Subtitles | لقد كتبته على حقيبة القيء بالطائرة يا عزيزي |
| Bir yere not etmiştim. | Open Subtitles | لقد كتبته في مكان ما هنا |
| - yazdığınız olmayan bir şey için. - Aslında, ben bunu yazdım. | Open Subtitles | لشيء لم تكتبه أنت في الحقيقة ، لقد كتبته أنا |
| - Gitmedim. Siz biletleri alırken kendim yazdım. | Open Subtitles | لقد كتبته للتو عندما كنتم تشترون التذاكر |
| Benim haftalık programım. Kendi hafızamdan yazdım. | Open Subtitles | هذا جدول أحداث هذا الاسبوع لقد كتبته لأتذكر |
| Geribildirimi okuyuculardan almayı tercih ederim. Neticede bunu onlar için yazdım. | Open Subtitles | أفضّل معرفة الإنطباعات من القراء، ففي نهاية المطاف، لقد كتبته من أجلهم. |
| O şeyi bir çok kez yazdım, ezbere biliyorum. | Open Subtitles | لقد كتبته كثيراَ وأحفظه عن ظهر قلب |
| Kilitli kapı esrarı. Bunu yüz kere yazdım. | Open Subtitles | لغز الباب المُغلق لقد كتبته مائة مرة |
| Mafya yazdı. | Open Subtitles | كلا، لقد كتبته المافيا. |
| Tommy, bunu başka bir çocuğa yazdı. | Open Subtitles | تومي لقد كتبته لفتى أخر |
| O yazdı! | Open Subtitles | لقد كتبته |
| Ama yazmışsın. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كتبته فعلاً |
| Tamam, not etmiştim. | Open Subtitles | نعم، لقد كتبته أسفل |