"لقد كدت" - Translation from Arabic to Turkish

• Az kalsın
• Neredeyse
• Az daha
• Nerdeyse
• Az kaldı

Zavallı küçük tavşancık. Az kalsın kaplanın birine yem oluyordun.
أيها الأرنب المسكين الصغير لقد كدت تؤكل من قبل نمر

- Az kalsın Marriott gibi ölüyordum. - Ne yapacağını kestiremedim!
لقد كدت ان اموت مثل ماريوت لم اكن اعرف ما كنت ستفعله

Az kalsın unutuyordum. Bu akşam sekizle on arasında program yapmanız gerek.
لقد كدت أن أنسى أريدكما أنتما الإثنان أن تملأا الفراغ من الساعه 8 للـ 10

Neredeyse başarıyordum. Tüneldeki ışığı ve geri kalan her şeyi görmüştüm.
لقد كدت أن أصل، لقد رأيت الضوء في النفق وكل شيء.

Neredeyse ölüyordum. Komadaydım. İki yıl boyunca hastanede kaldım ve tekrar yürüyebilmek için 36 ameliyat geçirdim.
لقد كدت أن أموت، كنت في غيبوبة، بقيت في المستشفى لسنتين، و خضعت ل 36 عملية جراحية لأتمكن من السير مجدداً.

Marty, Az daha unutuyordum. Jennifer Parker aradı.
مارتى , لقد كدت أنسى جانيفر باركر إتصلت.

Yani, düşünmüştüm. Nerdeyse umudumu kesiyordum.
حسناً، كنت أعتقد ذلك لقد كدت أيأس بشأنكِ

Aman tanrım. Az kalsın unutuyordum. Benim bir toplantım vardı.
يا إلهى ، لقد كدت انسى لدى موعد مع بعض العملاء

İsa adına, Az kalsın o. çocuğunu Chihuahua'ya geri postalıyordum. Eee, bebek...
إحترس لقد كدت أدهس هذا الصبي وأجعله قطعة صغيرة على الأرض

Bugün Az kalsın büyük lastik pantolonumu giyiyordum.
لقد كدت أن أرتدي بنطلوني الكبير المطاطي اليوم

Başka şansım yoktu. Az kalsın yok oluyordum.
لم يكن لدي خيار لقد كدت أن اختفى من الوجود

Küçük piçi Az kalsın. Yakalıyordum, ama kaçtı.
لقد كدت أنال من ذلك اللعين الصغير , ولكنه لاذ بالفرار

Az kalsın unutmuştum. Fritz'den hediye.
لقد كدت أنسى تقريباً الحضور من أجل الألمانين

Tae Gong Shil'i korumaya çalışırken Neredeyse ölüyordunuz.
لقد كدت تموت . بينما كنت تحاول أنقاذ تاي جونج سيل

Neredeyse beni kandırıyordun kızım, çünkü Neredeyse gerçeği anlattın.
لقد كدت تجعلينى فى صفك, لأنك قلتى لى الحقيقة تقريبا

Bu son derece doğal. Ben de Neredeyse bayılıyordum.
ذلك طبيعي جداً لقد كدت أن أفقد الوعي أيضاً

Yemeğimi Neredeyse bitirdim.
أجل ، أجل تعال معنا لقد كدت أنتهي من طعامي

Neredeyse kafamı cama vuruyordum. Ve dışarı çıktım.
لقد كدت أصاب رأسي على هذا القسم البلاستيك.

Alec, o uçakta ben de Neredeyse ölüyordum.
, آليك , لقد كدت أن أموت في تلك الطائرة كذلك

Az daha evi havaya uçuruyordun. Bu nasıl harika olabilir?
لقد كدت تفجرين المنزل كيف يكون هذا مذهلاً ؟

- hayır yapamazsın. eğer onu yok edeceksem içeriden birine ihtiyacım olacak. Oh, Az daha çılgın bir koşucu gurubu tarafından hırpalanıyordum ve hiçbiri bana bakmak için durmadı!
إذا كنت سأدمرها، فسأحتاج شخصا من الداخل. لقد كدت أن أسحق بواسطة مجموعة من الراكضين،

Bütün saygımla senatör, bugün sizi korurken Nerdeyse ölüyordum.
مع كل احترامى لك لقد كدت اموت اليوم لحمايتك

- Açığından geçtim. - Az kaldı çarpıyordun!
انا لم اقترب منه لقد كدت تدهسينه عن عمد