"لقد مررنا بالكثير" - Translation from Arabic to Turkish

• çok şey yaşadık
• çok şey atlattık
• çok şeyler atlattık
• çok fazla şey yaşadık

Birlikte çok şey yaşadık. Artık veda etme vakti geldi.
لقد مررنا بالكثير من الأمور معاً وقد حان الوقت لأقول:

Son zamanlarda çok şey yaşadık, ve şükretmemiz gereken çok şey oldu.
، لقد مررنا بالكثير مؤخراً ولدينا الكثير لنشكر الرّب عليه

çok şey yaşadık ve minik, yumuşak bir dostun varlığı acımızı hafifletebilir diyorum.
تعرف,لقد مررنا بالكثير و ربما وجود صديق صغير محب للعناق سيساعدنا في تخفيف الألم

Cılız bir sarı kuşun bizi götürmesi dışında bugün çok şey atlattık.
لقد مررنا بالكثير اليوم بدون ان يكون الطائر الاصفر معنا

Evet, son zamanlarda çok şey atlattık.
ليس لفترة طويلة لقد مررنا بالكثير من الأمور مؤخراً بالتأكيد

Burada çok şeyler atlattık güzel şeyler, korkunç şeyler.
لقد مررنا بالكثير... من الأشياء الجيدة، والمريعة

Bak, çok fazla şey yaşadık. Bence biraz ağırdan almalıyız bir süreliğine.
لقد مررنا بالكثير و أعتقد أن علينا التريت

çok şey yaşadık. Devam etmeye çalışıyoruz.
لقد مررنا بالكثير ونُحاول ان نمضي قُدماً

Şu son birkaç günde seninle çok şey yaşadık.
لقد مررنا بالكثير في الأيام الماضية أنا و أنت

Ve bu sizin yüzünüzden, çocuklar. Tanrım, birlikte pek çok şey yaşadık.
وهذا كلّه بسببكم، يا إلهي، لقد مررنا بالكثير معاً.

"Birlikte çok şey yaşadık" demem gereken yere geldik sanırım.
اذاً , ألأن نأتي الى الجزء عندما تقول رجاءاً لقد مررنا بالكثير معاً

Birlikte şimdi birbirimizi yarı yolda bırakamayacak kadar çok şey yaşadık.
لقد مررنا بالكثير أنا وأنت على أن نخذل بعضنا

Onu ilk kaybedişimizde çok şey yaşadık.
لقد مررنا بالكثير عندما خسرناه أول مرة

Annenle birlikte çok şey yaşadık.
لقد مررنا بالكثير معاً أنا وأمكِ

Birlikte çok şey yaşadık, o yüzden senin sperminin kısmen benimde spermim de olduğunu hissediyorum.
لقد مررنا بالكثير معاً لذلك أنا فقط أشعر مثل... سائلك المنوي ..

Birlikte çok şey yaşadık.
اعني, لقد مررنا بالكثير سوية

Evet, son zamanlarda çok şey atlattık.
لقد مررنا بالكثير مؤخرًا بالتأكيد

Beraber çok şey atlattık.
لقد مررنا بالكثير معاً

Clark, güven bana. Birlikte çok şeyler atlattık.
(كلارك)، صدقني، لقد مررنا بالكثير معاً.

Son 24 saat içinde çok fazla şey yaşadık.
لقد مررنا بالكثير خلال الـ 24 ساعة الماضية.