| Uygunluk duruşması istedin, bunu kabul ettik ve sonu hiç iyi olmadı. | Open Subtitles | لقد وافقنا حين أردت الذهاب لجلسة محاكمتك كبالغة وفشل ذلك فشلاً ذريعاً. |
| Cevaplarını yazmayı kabul ettik ama sana sorduğum bir soruya herhangi bir bilgiyi eklemem için ortada beni durduracak hiçbir şey olmadığı açıkça belli. | Open Subtitles | لقد وافقنا على إجاباتك لكن لا يوجد ما يمنعني من وضع أي معلومات أريدها في سؤال أسأله |
| Hepinizin bildiği gibi, bu kurulda bir temsilcimiz olması karşılığında Amiral Adama'nın askeri otoritesini tanıyacağımızı kabul ettik. | Open Subtitles | مثلما تعلمون جميعاً , لقد وافقنا على سُلطة الأدميرال العسكرية بُمثابة مقعد من مجلسه |
| Anlaşmıştık, sizi istasyona kadar götürecektim. | Open Subtitles | لقد وافقنا أنني سوف آخذكِ إلى محطة القطار. |
| Yarın öğle sonrasına dek silahlarımızın teslimi konusunda sizinle Anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد وافقنا على تسليم أسلحتنا بحلول ظهر غدا |
| Ev almaya daha yeni karar verdik ama sen şimdi gidip 7 yaşındaki çocukların oynayacağı bir oyuncağa para mı harcıyorsun? | Open Subtitles | لقد وافقنا للتو ان نحاول شراء شقة و الان انت تهدر المال على لعبة للأطفال فى عمر السابعة ؟ |
| Yıldız Geçidi'nin dokuzuncu sembolünü. derhal çevirme konusunda fikir birliğine vardık. | Open Subtitles | لقد وافقنا لمحاوله طلب عنوان الشفره التاسعه |
| Hey, bir dakika ahbap. Parayı ödemeyi kabul ettik. Saati durdur! | Open Subtitles | لقد وافقنا على الدفع, إنهي ميقاتك الآن |
| Senatöre borçlu olduğumuz için görüşmeyi kabul ettik, Bay Thompson. | Open Subtitles | (لقد وافقنا على مقابلتك، سيد (طومسن من باب الإحترام للسناتور |
| Bn. Van Cartier, sizi saklamayı kabul ettik.. | Open Subtitles | اسمعي,يا سيدة(فان كارتر)لقد وافقنا على التكتم عليكِ وحمايتك |
| Temsil etmeyi kabul ettik Foggy. Deneyeceğiz, sonrasını jüriye bırakacağız. | Open Subtitles | لقد وافقنا أن نُمثله يا (فوغي) سنجرب القضية ونترك المحلفين يُكملون |
| Malik'in düzenli raporlar vermesi şartıyla testlere bir yıl ara vermeyi kabul ettik. | Open Subtitles | لقد وافقنا على منحه إجازة لعام كامل وفي مُقابل ذلك يقوم (ماليك) بإرسال تقارير دورية إلينا |
| - kabul ettik. | Open Subtitles | لقد وافقنا على ذلك |
| kabul ettik. | Open Subtitles | لقد وافقنا. |
| İkimiz de Cordelia'yla olan şeyin bir iş olduğu konusunda Anlaşmıştık, değil mi? | Open Subtitles | لقد وافقنا أن العمل مع * كورديليا * مجرد عمل , صح ؟ |
| Bir sene dolunca senin şu küçük fantazinin peşinden koşacağız diye Anlaşmıştık ve o bir sene doldu. | Open Subtitles | لقد وافقنا أنك ستأخذ سنة لتلحق خيالاتك و انتهت السنة |
| Sonuçlarına katlanacağımız, kabul edeceğimiz konusunda Anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد وافقنا على مواجهة العواقب مهما كانت ، لنصبح واضحين |
| Annie ile Auggie'nin tanıklık etmemesi konusunda Anlaşmıştık. | Open Subtitles | لا لقد وافقنا على إبعاد "آني" و "اوجي" من الشهادة |
| Biz en iyisinin bu olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | لقد وافقنا بأنّ هذا سيكون الأفضل. |
| Yayın adına FİK'nin önünde savunma konusunda fikir birliğine vardık, ...eğer FİK daha iyi kararlar verebilseydi, bu dava da sonlanabilirdi. | Open Subtitles | السيد بريستون يتحدث بخجل لقد وافقنا على أن نشهد أمام هيئة الإذاعة لصالح الشبكة |