| Evet, oraya bir çok oyun mekaniği koyduk rozetleri aldığınız yere, alana göre lider tabloları yapmaya başlayacağız ve puanlar alabileceksiniz. | TED | نعم، لقد وضعنا آلية لعبة هناك وأنت تحصل على هذه الشارات ونبدأ بالحصول على قائد في كل منطقة، وتحصل على النقاط |
| Ama öğreneceksiniz; James Watt'ın bir biografisini koyduk. | TED | لكنك الان سوف تعلم, لقد وضعنا السيرة الذاتية الخاصه بـ جيمس واط في الكتاب |
| Turuncu renkli fıçıları yerleştirdik ve insanlar yerden bitmiş gibi sokağa geldiler. | TED | لقد وضعنا البراميل برتقالية اللون ثم توافد الناس الى الشارع على الفور |
| Endişelenme. Geminin önemli yerlerini yalıtmak için kalkanlar kurduk. | Open Subtitles | لا تقلق، لقد وضعنا درع مضاد لحماية المناطق الرئيسية بالسفينة |
| Belirli hedefleri olan net bir plan yaptık. | TED | لقد وضعنا خطة عمل واضحة مع الاهداف والمعايير |
| Oraya gönderdiğimiz bir multikoptere kamera taktık. | Open Subtitles | لقد وضعنا كامير على طائرة بدون طيار وأرسلنها إلى هناك، |
| Bizi YouTube'a mı koymuş? | Open Subtitles | لقد وضعنا على اليوتيوب؟ |
| Hepsini bir indekse koyduk. | TED | لقد وضعنا كل تلك المعلومات ضمن مؤشر واحد |
| Arabayı düşüncelerimizin merkezindeki yerine geri koyduk ve sevgiyi de bence tam da sürecin merkezine. | TED | لقد وضعنا السيارة في قلب فكرنا, و وضعنا الحب, أعتقد, حقاً, مرة أخرى في مركز العملية كلها. |
| Okullarda ve otellerdeki buzdolaplarına kondomlar koyduk, çünkü alkol muhakeme yeteneğini ortadan kaldırır. | TED | لقد وضعنا الواقيات الذكرية في الثلاجات في الفنادق وفي المدارس لان الكحول تؤثر على الحكم |
| Bu küçük adamları bulmak için hayatımızı ortaya koyduk sayın yargıç. | Open Subtitles | لقد وضعنا روحينا على راحتينا لاكتشاف هذه المخلوقات الصغيرة |
| Yüzyıllar boyunca daha çok ve daha çok şeyi kamusal alana koyduk ve sadece son zamanlarda [Mark Kingwell] geçen [Felsefeci] diyelim üç veya dört onyılda onları tekrar çıkarmaya başladık. | Open Subtitles | على مر القرون لقد وضعنا أكثر وأكثر الأمور في هذا المجال العام ومؤخرا فقط بالآونة الاخيرة |
| Şirketin sağlık kontrolü sırasında ensene bir itaat çipi yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعنا رقاقة إذعان بمؤخرة عنقك خلال الفحص الطبي الذي أجرته الشركة |
| Her geçit için dört takım oluşturduk. Çatılara sniperlı ekipleri yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعنا أربعة فرق للمراقبة ومجموعة قناصة على أسطح المباني |
| Kanaması varken adamlarının ortadan kaldırdığı arabanın bagajına sokulan FBI ajanının cinayetini sana yıkmak için evine kanıt yerleştirdik. | Open Subtitles | لقد وضعنا أدلة في شقتك تربطك بقضية قتل عميل مكتب التحقيقات الذي كان ينزف في صندوق السيارة التي تخلّص منها رفاقك |
| Vargo'nun elektronik bilgilerine alarm sistemi kurduk. | Open Subtitles | لقد وضعنا نظام مراقبة على كل عمليات "فارغو" الالكترونية |
| 217 geçidinde bir barikat kurduk. | Open Subtitles | لقد وضعنا حاجزاً في منطقة 217 |
| Biz kontrol noktaları kurduk. | Open Subtitles | لقد وضعنا نقاط التفتيش |
| Sana büyük yatırım yaptık karşılığını da çok güzel alıyoruz. | Open Subtitles | لقد وضعنا فيك استثمار كبير و هو ينجح جداً |
| Konuşabileceğin insanların bir listesini yaptık. | Open Subtitles | لقد وضعنا معا قائمة بأسماء الاشخاص الذين يمكنك التحدّث معهم |
| Hastaya kalp pili taktık. | Open Subtitles | لقد وضعنا المريض على ناظم خطى للقلب |
| Bizi YouTube'a mı koymuş? | Open Subtitles | لقد وضعنا على اليوتيوب؟ |
| Yatağını hazırladık. | Open Subtitles | لقد وضعنا سرير لك صحيح ليس جميلاً |