Otel odasında büyük bir elektrikli aygıtın üzerinde bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد في غرفته موصول بجهاز كهربائي كبير |
Cesetle birlikte çamaşır makinesinin içinde bulundu ve tabii birkaç çarşaf da bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد داخل غسّالة الملابس مع الجثّة و أيضاً بعض الأوراق. |
Hellman'daki sorgu yargıcı davaya tek öneri ile yaklaştığı için taraflı bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد أن قاضي الوفيات في هيلمان كان غير محايد لأنه لم يقبل سوى تفسير واحد للقضية |
Ormanda bulunmuş. Gerçek bir hayvan saldırısı. | Open Subtitles | لقد وُجد في الأحراج، إذ أن ثمّة حيوانٌ ضارٍ هاجمه بحقّ. |
Soyunuk ve onun olmadığını farzettiğim kadın iç çamaşırıyla bulunmuş. | Open Subtitles | لقد وُجد عاري ويلبس الملابس الداخلية لنساء لذلك أعتقد لم يكن فعله |
Route 34'deki nehirde cesedi bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد مرمياً في نهر بجانب الطريق رقم 34. |
Kızın cesedinin hemen yanında, onun elini tutarken bulundu ve bir yandan saçma sapan şeyler söylerken diğer yandan ne kadar üzgün olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | لقد وُجد جالساً بجانب جثة الفتاة , ماسكاً... يدها , يثرثر نصف الوقت , والنصف الثاني... يقول كم كان هو اسف |
Marko Vayas ölü bulundu, muhtemelen cinayete kurban gitti ve Rosa... | Open Subtitles | .. (لقد وُجد (ماركو فايس) ميتاً، على الأرجح مقتولاً و (روزا |
East River kıyısına vurmuş cesedi bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد غارقاً على ضفاف نهر الشرق |
Adam ölü bulundu. | Open Subtitles | . لقد وُجد رجلٌ مقتولاً |
Kendisi genç bir adamın dairesinde bulundu. | Open Subtitles | لقد وُجد في شقة شاب |
O suçsuz bulundu Kiera. | Open Subtitles | لقد وُجد غير مذنب يا (كيرا)... |
Frank DeGraaf bu sabah evinde ölü bulunmuş. | Open Subtitles | لقد وُجد " فرانك ديجراف " ميتاً في منزله ذلك الصباح |
Johnnie'nin kemanı bulunmuş. | Open Subtitles | لقد وُجد كمان جوني! |