| Bana deseydiniz ki bir ay daha depresyonda kalmak durumunda olduğumu, derdim ki "Kasımda bu işin biteceğini bilirsem, baş edebilirim." | TED | إن أخبرتني أنني يجب أن أصاب بالاكتئاب لمدة شهر، لقلت: "ما دمت أعلم أنه سوف ينتهي في نوفمبر، أستطيع القيام بذلك." |
| - Bunu bana bir yıl önce söyleseydin Virginia ya da Tenessee'de tuzak derdim. | Open Subtitles | حسنا، لو قلت لي هذا قبل عام في فرجينيا أو تينيسي لقلت لك انها كمين |
| Başka işi olsaydı , insiyatifi var derdim. | Open Subtitles | لوكانغيرشريفويقبلالرشوة، لقلت أن لديه دافع |
| İmkansız olduğunu bilmesem korkunç bir maymun gibi göründüğünü söylerdim. | Open Subtitles | لو لمْ أكن أكثر دراية لقلت أنّه بدا تماماً كالقرد |
| Aslında, mütevazi bir adam olsaydım, hazmım harikadır derdim. | Open Subtitles | فى الحقيقة لو أننى لم أكن رجلا متواضعا لقلت أننى رجل عظيم الهضم |
| Onu tanımasam beni takip ettiğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لو لم أكن أعرفها جيداً لقلت أنها تتعقبني مجدداً |
| Bunu baa dün sormuş olsaydın, "hayır" derdim... ama burası, neyin olası olduğuna dair algını değiştiriyor. | Open Subtitles | لو انك سألتيني البارحة لقلت لا و لكن هذا المكان يغير لك مفهوم ما هو ممكن |
| Eğer dün getirmiş olsaydınız, hiç böyle bir şey görmedim derdim. | Open Subtitles | في الواقع، إذا جاء فقط بالأمس لقلت أنني لم أرى حالة مثيلة من قبل |
| Bahis oynuyor olsam, seni tekrar bulacak derdim. | Open Subtitles | لو كنت مقامراً لقلت أنها سوف تجدكِ مرة أخرى |
| Burada geçirdiğim zamanı tek kelimeyle tanımlamak istesem "tuhaf" derdim. | Open Subtitles | تعرف إذا أمكنني أن أصف الوقت الذي أمضيته هنا بكلمة واحدة لقلت غريب |
| Ülkeyi terk etmiyor olsaydım, ...bunu daha sık yapalım derdim. | Open Subtitles | لو لا أنني في طور مغادرة البلاد لقلت بأنني أود تكرار الزيارة |
| Tedirgin biri olsaydım, bu evde kötü bir şeyler var derdim. | Open Subtitles | لو كنت من النوع العصبى لقلت ان هناك شئ شرير فى هذا المنزل |
| Ama size söyleyeyim, eğer daha iyi bilmeseydim, bunu vahşi bir hayvan yaptı derdim. | Open Subtitles | لكنني أقول لكم لو لم أكن أعرف أفضل لقلت بأنّ حيوانا بريا فعل بها ذلك |
| Taba! Kızıl kahverengi demek istesem kızıl kahverengi derdim. | Open Subtitles | سوداء, لو كنت أقصد بنّيه اللون لقلت بنّيه اللون |
| 90'lı yıllarda olsaydık onunla konuş derdim. | Open Subtitles | هل تعرف لو كان هذا 1990 لقلت تكلم مع اليد. |
| Evet, senin yerinde olsam, bende aynı seyleri söylerdim. | Open Subtitles | نعم ، لو كنت فى محلك ، لقلت لنفسى الشئ نفسه |
| Gemiyi raylar üzerinde sürmeyi planladığını bilseydim rayları oracıkta, Amazon'daki istasyonunda bırakıp bu işten vazgeçmeni söylerdim. | Open Subtitles | لو كنا على علم بخطتك.. ..بأنك تنوي نقل السفينة على السكك.. لقلت لك بأن تترك سكتك الحديدية.. |
| Seni tanımasaydım ona karşı hislerin olduğunu söylerdim | Open Subtitles | إن لم أكن أعرفك أفضل لقلت أنك تحمل شيئاً لها |
| Evet, Ona takıntılı olduğunu söyleyebilirim. Alın ölçülerini bile almış. | Open Subtitles | أجل، لقلت أنه كان مهووسًا بها، حتّى أنه أخذ قياساتها لصنع تاج. |
| Eğer benim müfrezemde olsaydın sana telsizcilerin önem sırasında,... tüfekli adamların hemen ardından geldiğini söylerdim. | Open Subtitles | لو كنت في فصيلتي لقلت أنك رام بالبندقية بالدرجة الأولى ثم عامل لاسلكي بالدرجة الثانية |
| - Eğer seni tanımasam kaliteli biri olduğunu düşünürdüm. - Johnny. | Open Subtitles | جوني لو لم أكن أعرفك لقلت أنك من الطبقة الراقية |