| Şimdi bir şey söylemenin zamanı. | Open Subtitles | الآن سَيَكُونُ الوقتَ لقَول شيءِ. |
| Bak, Hammond, bunu söylemenin hiçbir kolay yolu yok... | Open Subtitles | انظر ،هاموند، ليس هناك طريقة سهلة لقَول هذا لكن... |
| İnan bana, bunu söylemenin hiçbir kolay yolu yok --- | Open Subtitles | صدقني، ليس هناك طريقة سهلة لقَول هذا لكن ... |
| Kim olduğunu söylememem gerekiyor, ama çok hoş, çıtı pıtı biriydi. | Open Subtitles | لَستُ مُفتَرَضَ لقَول الذي، لَكنَّها متأكّدةَ كَانتْ a عدد صَغير جميل. |
| Bunu söylememem gerektiğini biliyorum, ama bir yerde hata yapmış olabilirim. | Open Subtitles | l يَعْرفُ l'm لَيسَ مُفتَرَضَ لقَول هذا، لكن l could've شَدَّ في مكان ما. |
| Bunu söylemenin hiç bir kolay yolu yok, ama... | Open Subtitles | ليس هناك طريقة سهلة لقَول هذا ولكن ... |
| Ve bunu söylemenin hiçbir kolay yolu yok... | Open Subtitles | ليس هناك طريقة سهلة لقَول هذا ... |
| Bir şey söylememem gerekiyordu ama pembe dizilerde olayları uzatmalarından nefret ediyorum. | Open Subtitles | ! نعم! الآن أنا لَمْ أُفتَرضْ لقَول أيّ شئِ... |