"لكنني أيضاً" - Translation from Arabic to Turkish

• ama aynı zamanda
• Fakat aynı zamanda

Bunu söyleyecek son kişiyim ama aynı zamanda senin Başçavuşunum.
أعلم أنني آخذ شخص يقول شيئاً كهذا لكنني أيضاً ملازمك

ama aynı zamanda senden de iriyim. Neden bu sefer kapıyı benim açmama izin vermiyorsun?
لكنني أيضاً أكبر منك, لذا لماذا تدعني أضرب الباب هذه المرة؟

ama aynı zamanda, geçmişi bir kenara bırakıp bazı şeyleri derinlemesine anlayacak zamanı da buldum.
لكنني أيضاً حظيت بالوقت والمسافة لأرى عبرها مدى الفهم الواضح والعميق

Fakat aynı zamanda kurnaz, kuralsız ve yenilgiden nefret eden biriyimdir.
لكنني أيضاً شخص ماكر، عديم الرحمة وأمقت الخسارة

Fakat aynı zamanda diğer binicileri de tehlikeye atmak istemiyorum.
لكنني أيضاً لا أريد أن أُعرض الفرسان الآخرين للخطر

Seni gördüğüme sevindim, sana ulaşmayı istiyordum ama aynı zamanda biraz rahat kalmanı istedim.
أنا سعيدة برؤيتك أردت حقاً الوصول إليكِ لكنني أيضاً أردت إعطائك مساحتك

Evet, biliyorum ama aynı zamanda yanlışı ve doğruyu da biliyorum.
نعم، أعلم لكنني أيضاً أعرف الصواب من الخطأ.

Sana engel olmak istemiyorum ama aynı zamanda bir okyanus ötede olacağın fikrine de alışamıyorum.
أنا لا أريد إيقافك لكنني أيضاً لا يمكن أن اعتاد على التفكير أنك بعيدة عن محيطي

Tabii ki endişeliyim ama aynı zamanda heyecanlıyım.
أجل، بالتأكيد أنا متوترة لكنني أيضاً متحمسة للغاية

Yanlış bir şey yapmadım ama aynı zamanda doğru olan şeyide yapmadığımı hissediyorum.
لم افعل شيئاً خاطئاً، لكنني أيضاً أشعر وكأنني لم أقم بأي شيء صائب أيضاً

Polis olabilirim ama aynı zamanda senin koruyucu babanım.
ربما أكون شرطياً، لكنني أيضاً أباك بالتبني

Ben çocuk doktoruyum ama aynı zamanda sorgu yargıcı da. Küçük şehir.
-أنا طبيب أطفال، لكنني أيضاً الطبيب الشرعي

ama aynı zamanda Gem Hanedanlığına da mektup göndereceğim.
لكنني أيضاً سأرسلُ رِسالة لهُم

ama aynı zamanda okulda tam bir ineğim.
لكنني أيضاً مهووسة تماماً بالدراسة.

ama aynı zamanda ben, hücrelerim.
و لكنني أيضاً : خليّاتي

Çocuklara Gizemli Diyar'a gideceğimize söz vermiştim, ama aynı zamanda kendime AC/DC konserine gideceğime söz vermiştim.
بأنني سآخذهما الى (ميستري فان لاند) لكنني أيضاً وعدت نفسي بالذهاب الى حفلة (آي سي دي سي ) الموسيقية

Evet ama aynı zamanda adi bir dolandırıcıyım.
أجل. لكنني أيضاً لص خسيس