"لكنني لم أقتله" - Translation from Arabic to Turkish

• ama onu ben öldürmedim
• Ama onu öldürmedim

Ona kimi zaman tokat atmak istemiş olabilirim ama onu ben öldürmedim.
قد أكون فكرت بصفعه بين الحين و الأخر و لكنني لم أقتله

Vurulduğunda ben poker oynuyordum, ama onu ben öldürmedim.
عندما أصيب كنت في لعبة بوكر، لكنني لم أقتله

Boynunu kırmayı düşünmüş olabilirim ama onu ben öldürmedim.
حسناً، ربّما قد فكرتُ في الإنتقام منه لكنني لم أقتله.

Evet Ama onu öldürmedim.
أجل إسمع يا رجل، لكنني لم أقتله

Mal satıyordum. Ama onu öldürmedim.
كنتُ أتاجر بالمخدرات، لكنني لم أقتله.

Daha çok dört misli gibi, Ama onu öldürmedim.
بل لربما أربعة أضعاف، لكنني لم أقتله

İtiraf ediyorum, belki de milyon kez babam ölsün istedim ama onu ben öldürmedim.
أعترف, تمنيت موت والدي مليون مرة، لكنني لم أقتله.

Tanıdığım en kirli polisti ama onu ben öldürmedim.
انهُ أقذر شرطي التقيتهُ في حياتي لكنني لم أقتله

Evet, tartıştık ama onu ben öldürmedim.
أجل، لقد تجادلنا، لكنني لم أقتله.

Kardeşini sevmezdim ama onu ben öldürmedim.
لم أكن أحب شقيقك لكنني لم أقتله

Pekala. Emery'nin dairesindeydim, ama onu ben öldürmedim.
لقد كنت في شقة " إيمري " لكنني لم أقتله

McGill'in peşinden gitmesi için Damien'i kandırdım, ama onu ben öldürmedim.
حسنًا ، أجل (لقد خدعت (داميان (لجعله يسعي خلف (ماكجيل لكنني لم أقتله

ama onu ben öldürmedim!
لكنني لم أقتله!

ama onu ben öldürmedim.
لكنني لم أقتله

Ondan nefret ettim. Ama onu öldürmedim.
كرهته و لكنني لم أقتله

- Ama onu öldürmedim. - Tabii ki öldürmedin.
و لكنني لم أقتله - بالطبع لم تفعلي -

Ama onu öldürmedim.
لكنني لم أقتله.

Franklin Holt beni yok etmeye çalışıyordu. Ama onu öldürmedim.
كان (فرانكلين هولت) يحاول تدميري، لكنني لم أقتله.