| Ama hala param var. Hepinizi kapının önüne koyacağım. | Open Subtitles | لكني مازلت أملك المال و أسرميكم جميعاً خارج الشركة |
| Bir milyon şey yaptım Ama hala deniyorum. | Open Subtitles | لم أصل للمئات من الأشياء لكني مازلت أحاول |
| Biliyorsun, Son görüşmemizden bu yana bir kaç yıl geçti, Ama hala yeterince güçlüyüm. | Open Subtitles | تعرف مرت سنوات منذ ان رايتني لكني مازلت قويا |
| Seni de ütülük elbise gibi gözüküyorsun ama hâlâ seni seviyorum. Otur. | Open Subtitles | وأنت تبدو أنك تحتاج إلى كي جيد لكني مازلت أحبك أجلس, أجل |
| Ajansımın ofisinde bir karışıklık olmuş ama hâlâ televizyondayım ve bu iyi bir teşhir oldu. | Open Subtitles | كان هناك التباس في مكتب وكيلي لكني مازلت على التلفاز وهذا ظهور جيد |
| - Evet. Ben West Point'te bir öğretmenim, doğru, Ama yine de bir öğretmenim. | Open Subtitles | أنا أستاذ في ويس بوينت, لكني مازلت استاذا. |
| Fakat hala gidemedim. | Open Subtitles | لكني مازلت لا أستطيع الذهاب حتى الآن |
| Anın büyüsüne kapıldım Ama hala üniversitedeyim ve mezun olmam gerek. | Open Subtitles | لقد سرقتني اللحظة لكني مازلت في الجامعة لابد أن أتخرج |
| Evet, Ama hala babamın işiyle uğraşıyorum. | Open Subtitles | و لكني مازلت متورطاً بالعمل مع أبي |
| Daha uyan birşey bulamadım Ama hala bakmaya devam ediyorum. | Open Subtitles | لم أجد أي تطابق بعد لكني مازلت أبحث |
| Biliyorum. Ama hala, hamile kalmak istiyorum. | Open Subtitles | أعرف لكني مازلت أريد محاولة الانجاب |
| Sanırım uyudum Ama hala kendimi gergin hissediyorum. | Open Subtitles | اعتقد أنني نمت لكني مازلت اشعر بالإجهاد |
| Vay canına Sue, bunu bilmiyordum... Ama hala oyunculuğu çok seviyorum. | Open Subtitles | مذهل يا سو، لم أكن أعرف - لكني مازلت أحب التمثيل - |
| Ama hala açım. | Open Subtitles | لكني مازلت جائعاً |
| Ben iyiyim, ama hâlâ bankanın kasasında kapalı durumdayım. | Open Subtitles | أنا بخير لكني مازلت محتجزاً في خزينة البنك |
| 1,5 yıldır kayıp olduğunu biliyorum ama hâlâ kızımın hayatta olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها مفقودة لسنة و نصف لكني مازلت أعتقد أن إبنتي مازالت حية |
| Onunla sadece iki veya üç kez görüştüm ama hâlâ emin değilim Hannah. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد قابلتها حوالي مرتين أو ثلاث فقط لكني مازلت غير متأكدة بشأنها، هانا |
| Benim suçum değildi ama hâlâ bir şekilde benimmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | لم يكن خطئي لكني مازلت أشعر بأنه خطئي |
| Bana bir masal anlattın ama hâlâ seni tanımıyorum. | Open Subtitles | لقد أعطاني قصتك لكني مازلت لا أعرفك |
| Onların adına mutlu olmayı denedim Ama yine de kıskanıyorum. | Open Subtitles | حاولت أن أكون سعيدة لأجلهم لكني مازلت غيرانة |
| Ama yine de ben son zamanlarda çok yorgunum. | Open Subtitles | نعم لكني مازلت, أشعر ببعض التعب |
| Fakat hala bunu yapmak zorundayım. | Open Subtitles | لكني مازلت مضطرا للقيام بهذا |