| Saklanması için onu uyarmıştım, ama o beni dinlemedi. | Open Subtitles | لقد حذَّرتُها بتجنُّب الخروج لكنَّها لم تُصغي لما أقوله |
| Kendi adıma bir şey diyemem ama şuradaki çok eğleniyor gibi. | Open Subtitles | لا أعلم بشأني و لكنَّها تبدو مستمعة بوقتها |
| Sol kolu işlevsiz olabilir ama çok sıkı bir sağ kroşesi var. | Open Subtitles | ذراعها الأيسر قد يكون ميت لكنَّها تمتلك ذراع أيمن قوي جداً |
| Kendi adıma bir şey diyemem ama şuradaki çok eğleniyor gibi. | Open Subtitles | لا أعلم بشأني و لكنَّها تبدو مستمعة بوقتها |
| Halamla birlikte yaşıyorum, ama o geceleri çalışıyor. | Open Subtitles | أعيش مع عمتي لكنّها تعمل في الليل لكنَّها تحبّني، مفهوم ؟ |
| - Evet. Hiçbir zaman babana söylemedi ama bana söylemişti. | Open Subtitles | لم تخبر والدك أبدًا و لكنَّها أخبرتني بهذا |
| Onunla gitmeyi önerdim ama benden hiç bir şey istemedi. | Open Subtitles | عرضتُ عليها الذهاب معها لكنَّها رفضت أيّ علاقة بي |
| Evet, ama benim tanıdığım kişi değil. | Open Subtitles | أجل، و لكنَّها ليست نفس الانسانة التي التقيتها |
| Sinyal birkaç blok uzakta ama hareket etmiyor. | Open Subtitles | الإشارة تبعُد بضع مبانٍ عن مكانك، لكنَّها لا تتحرَّك |
| Makineyi, terörist eylemleri bulsun diye tasarladım ama o her şeyi görür. | Open Subtitles | لقد صمّمتُ هذه الآلة للكشف عن الأعمال الإرهابية، لكنَّها تُبصر كلّ شيء... |
| Ünlü olmayabilir ama çok haklı. | Open Subtitles | قد لا تكون مشهورة لكنَّها محقة |
| Yaratıcı değil ama hata yapmıyor. | Open Subtitles | ليست ماهرة، لكنَّها لا ترتكب الأخطاء |
| ama açık oldu, açıklık için de ne diyoruz? | Open Subtitles | لكنَّها واضحة و ماذا نقول عن الوضوح ؟ |
| O muhteşem ama bizim değil. | Open Subtitles | إنَّها رائعة و لكنَّها ليست لنا |
| Bir düşünce canlandı, ama uzaklık onu sakladı. | Open Subtitles | 'خطرت ببالي فكرة و لكنَّها اختبأت' |
| ama Barfi'ye Jhilmil sahip oldu. | Open Subtitles | و لكنَّها هي من حصلت على الفرصة |
| Geri gelmesini bekledim ama bir daha gelmedi. | Open Subtitles | و بقيت أنتظرها لتعود, لكنَّها لم تفعل ثم ... |
| ama sadece kendi çekebilir. | Open Subtitles | لكنَّها الوحيدة القادرة على السحب منه |
| ama aynı zamanda en iyi taraflarını da. | Open Subtitles | .لكنَّها أيضاً تظهر الجانب الأفضل |
| Her Temmuz'da, yırtıcılar yılın en büyük ziyafeti için toplanırlar ama bu sadece birkaç hafta sürer. | Open Subtitles | كُلّ شهر يوليو ، يتجمع المفترسون لأكبروليمةفي السنة... . لكنَّها ستدوم فقط لبضعة أسابيع. |