| İsterseniz arayın, ama Bay Wilkes Bay Kennedy'nin dükkanındaki siyasi bir toplantıda. | Open Subtitles | فتش إن أردت لكن السيد ويلكس في اجتماع سياسي في متجر السيد كينيدي |
| Bana uçak ayarlanmıştı ama Bay Rawitch'in gene oyunculuk aşkı tuttu. | Open Subtitles | لقد خططتُ لكل شيء لكن السيد رافيتش كان يتحرق لكي يمثل مرة أخرى |
| Pardon ama Bay Gould röportaj yapmıyor. | Open Subtitles | المعذرة، لكن السيد قولد لن يجري أي مقابلة |
| Evet, ama Bay Chaco, Paula'nın büyükbabası, ve de yasal velisi. | Open Subtitles | لكن السيد شاكو كان الجد والوصي القانوني على بولا غراي |
| Biliyorum, ama Bay Monk'un olaylara farklı bir bakış açısı vardır. | Open Subtitles | أنا أعلم، لكن السيد مونك لديه نظرة أخرى في مثل هذه المواضيع |
| - ama Bay Archer son zamanlarda bahçe işlerine ilgi duyduğundan bahsetti. | Open Subtitles | لكن السيد أرتشر أخبرني عن إهتمامك الأخير بزراعة البساتين. |
| Böldüğüm için üzgünüm ama Bay Archibald uyandı. | Open Subtitles | آسفة على المقاطعة لكن السيد آرشبيلد استيقظ |
| Ukalalık etmek istemem ama Bay Schaff'a göre sınıfındaki en iyi sürücü adaylarından biriyim. | Open Subtitles | ..لا أود أن أتباهى لكن السيد شاف يقول بأني من أفضل السائقين في صفه وقال أني مستعد للطرق |
| Daha önce hiç fark etmemiştim çünkü hep kariyerimi mahvetmeye çalışıyor ama Bay Shue'nun çok güzel gözleri varmış. | Open Subtitles | لم الاحظ ذلك من قبل لأنه كان دائما يحاول تدمير مهنتي لكن السيد شو يملك عينين جميلتين بالفعل |
| - ama Bay Florrick öyle bir Amerika kahramanı ki... - Sayın Hâkim. | Open Subtitles | لكن السيد فلوريك انه مثل بطل أمريكي عظيم |
| ama Bay Aziki onu daha sıradan bir renge boyamakta ısrar ediyor. | Open Subtitles | ولونها يتطابق مع مفرش الطاوله لكن السيد ازيكي يصر على صبغه |
| Üzgünüm ama Bay Feinberg şu anda işte. | Open Subtitles | المعذرة ,لكن السيد فاينبيرغ في العمل الآن |
| Acınızı paylaşıyoruz ama Bay Evans, soruşturmamızla ilgili hayati bilgiler taşıyor. | Open Subtitles | والتي نحن نأسف عن هذا بشدة لكن السيد إيفانز لديه معلومات حيوية متعلقة في التحقيق الجاري |
| Ama Fairview'de ki tüm adamların sanığın tişörtünde parmak izi yok ama Bay Sanchez'in var. | Open Subtitles | حسنا ليس أي رجل بـ فيرفيو انتهى الأمر به بوجود بصمات المدعى عليها على قميصه لكن السيد سانشيز كان كذلك |
| Ama, Bay Whitman bana bu dünya hakkında çok şey anlattı. Ve bunlar çok kötü şeylerdi. | Open Subtitles | لكن السيد ويتمان يخبرني بأشياء رهيبة حول العالم الخارجي |
| Açıkçası, bir parça siyaset konuşuldu, ...ama Bay Gold benim siyaset konuşmamdan pek hoşlanmıyor, ...bu nedenle ben daha çok dinliyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، موضوعات سياسية كثيرة نُوقشت، لكن السيد غولد لا يحب أن أناقش السياسة لذا غالبًا ما أكتفي بالاستماع |
| Yalnızca ikimizin olması gerekiyordu, biliyorum ama Bay Sorumlu, okula vaktinde gelmedi. | Open Subtitles | أعلم أنه فقط يفترض أن نكون لوحدنا لكن السيد المسؤول . لم يظهر في المدرسة على الوقت |
| ama Bay Grant, Dani Littlejohn ile asla karşılaşmadığında ısrar ediyor. | Open Subtitles | لكن السيد غرانت يصر أنه لم يقابل داني ليتلجون قط |
| Bayan Langford yok ama Bay Langford burada. | Open Subtitles | السيده لانجفورد ليست بالمنزل و لكن السيد لانجفورد موجود |
| Teşekkür ederim Francois ancak Bay Bendel bu akşam benim pişirmemi istedi. | Open Subtitles | شكرا فرانسوا و لكن السيد بيندل طلب من الطهي هذه الليله |
| Bağışlayın, efendim, fakat Bay Durk hiç bir şeye dokunulmamasını istediğini söylemişti. | Open Subtitles | "عذراَ لكن السيد " ديرك قال أن لا أحد يلمس شيئاَ |