| ama benim için kabul edilmenin bedeli ölüm araçlarımın ötesinde. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي سعر الدخولِ الموت انه بعد ما اقصد |
| ama benim için esas şaşırtıcı olan çıkan ışığın miktarı değil, ışığın sadece lüsiferin ve lüsiferaz karışımından ibaret olmaması. | TED | و لكن بالنسبة لي ما كان مدهشا هو ليس فقط كمية الضوء، بل هو ان الامر لم يكن فقط لوسيفرن ولوسيفرات. |
| Büyük bir üne kavuştun, ama benim için hâlâ aynısın, soğuksun. | Open Subtitles | لقد أصبحت عظيماً, لكن بالنسبة لي أنت قاسٍ كما الصخر |
| Ben eski kafalıyım farkındayım Ama bana göre bu önemli bir şeydi. | Open Subtitles | أعرف أن هذا أمر قديم لكن بالنسبة لي.. لم يكن أمر هامشي. |
| Olabilir Ama bana göre arkadaşlık sonra gelir. | Open Subtitles | ربّما، لكن بالنسبة لي الصداقة تأتي لاحقًا. |
| fakat benim için o, hala anneni hapsedip Gremlin'ini çalmış sorumsuz bir sürüngen. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي سيظل هو الشخص اللامبالي الذي ترك أمك و سرق منها تعويذتها |
| Beyler Savunma bakanlığı bu işi sıradan bir tatbikat olarak görüyor olabilir ama benim için "00" Bölümünün bu deneme için seçilmesi bir gurur sebebidir. | Open Subtitles | السادة المحترمون، هذا قَدْ يَكُون فقط تمريناً بقدر ما إنّ وزارة الدفاعَ مَعْنيةُ، لكن بالنسبة لي انها مسألة فخرِ لان القسم 00 إختيرَ لهذا الإختبارِ. |
| Sana garip gelebilir ama benim için çok gerekli. | Open Subtitles | ربما يبدوا عجيباً بالنسبة لك، لكن بالنسبة لي إنه شيء لايمكنني الإستغناء عنه. لقد تعودت عليه. |
| Senin bu tarz bir adam değilsin ama benim için maç sayısı. | Open Subtitles | أنت من المرجح من النوع الذي لا يستاء من مثل هذه الأمور لكن بالنسبة لي فالأمر مؤثر |
| Yani, senin için altı yıldır böyle, ama benim için... | Open Subtitles | أَعْني, بالنسبة لكي كانت ست سنين, لكن بالنسبة لي |
| Ne de olsa, başarısızlık, başarıya doğru ilk adımdır ama benim için bu adımların sonu gelmiyordu. | Open Subtitles | مع ذلك، الفشل الخطوة الأولى نحو النجاحِ لكن بالنسبة لي هذه الخطواتِ ما كَان لها ان تنتهي |
| Evet, ama benim için o, senin dehanın bir göstergesiydi. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي كان ذلك إشارة إلى أنك عبقري |
| Avukat ya da başka boktan bir şey olmak isteyenler için iyi ama, benim için bunların hepsi yararsız, anladın mı? | Open Subtitles | هذا جيد لشخص سيتابع و يصبح محامياً, أو أي من تلك السخافات. و لكن بالنسبة لي, ذلك هراء بلا فائدة. |
| Üniversite senin için ne demek bilmiyorum ama benim için, yeni bir başlangıç, kendimi yeniden keşfetmek için bir şans demek. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كانت الكلية لك لكن بالنسبة لي كانت بداية جديدة فرصة لإعادة إبتكار نفسي لأول مرة في حياتي شعرت بالتأقلم |
| ama benim için sonuçta ameliyatsız da bir erkek gibi hissedebiliyorum. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي في النهاية قررت بأنني شعرت ما يكفي من الرجولة دون العملية |
| ama benim için bir koca olmak en üst düzey meslekti. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي أن أكون زوجاً يعتبر بمثابة أولى أولياتي، |
| Ama bana göre tek bir günden bile daha az gibi geliyor. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي تبدو وكأنها أقل من يوم واحد |
| Ama bana göre, insanlığın atomun sırlarını çözmesinin hikayesi hem ilham verici hem de olağanüstüdür. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي فإن قصة كيف حلت البشرية لغز الذرة هي قصة ملهمة و رائعة |
| Sıradan insanlar o yüzün altındaki hisleri anlayamazdı Ama bana göre, neredeyse ağlayacaktı. | Open Subtitles | الاختلاجات الرقيقة لعينيه ...لا يلاحظها الإنسان العإيدي، لكن بالنسبة لي كانت كأنه يبكي |
| fakat benim için, doktorun bana yapmamı söylediği şeydi. Gerçekten anlam ifade ediyordu. | TED | لكن بالنسبة لي ، كان هذا ما طلبَ مني الدكتور القيام به . كان بالفعل أمراً مهماً . |
| Benim için ise, kendime yakın hissettiğim sadece kaderin bizi ayırdığı bir arkadaşsın. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي أنت رفيق مثلي. أعلم أنك كنت تحاول... |